Page 144 - Hücredeki Mucize
P. 144

142                                            HÜCREDEK‹ MUC‹ZE



                  Son derece kompleks yap›lara sahip olan proteinlerin ve nükleik asit-
                  lerin (RNA ve DNA) ayn› yerde ve ayn› zamanda rastlant›sal olarak
                  oluflmalar› afl›r› derecede ihtimal d›fl›d›r. Ama bunlar›n birisi olma-
                  dan di¤erini elde etmek de mümkün de¤ildir. Dolay›s›yla insan, ya-
                  flam›n kimyasal yollarla ortaya ç›kmas›n›n asla mümkün olmad›¤›
                  sonucuna varmak zorunda kalmaktad›r.  22
                  Kuflkusuz e¤er hayat›n do¤al etkenlerle ortaya ç›kmas› imkans›z ise,
              bu durumda hayat›n do¤aüstü bir biçimde "yarat›ld›¤›n›" kabul etmek ge-
              rekir. Bu gerçek, en temel amac› yarat›l›fl› reddetmek olan evrim teorisini
              aç›kça geçersiz k›lmaktad›r.

                  Evrimin Hayali Mekanizmalar›
                  Darwin'in teorisini geçersiz k›lan ikinci büyük nokta, teorinin "evrim
              mekanizmalar›" olarak öne sürdü¤ü iki kavram›n da gerçekte hiçbir evrim-
              lefltirici güce sahip olmad›¤›n›n anlafl›lm›fl olmas›d›r. Darwin, ortaya att›¤›
              evrim iddias›n› tamamen "do¤al seleksiyon" mekanizmas›na ba¤lam›flt›. Bu
              mekanizmaya verdi¤i önem, kitab›n›n isminden de aç›kça anlafl›l›yordu:
              Türlerin Kökeni, Do¤al Seleksiyon Yoluyla...
                  Do¤al seleksiyon, do¤al seçme demektir. Do¤adaki yaflam mücadelesi
              içinde, do¤al flartlara uygun ve güçlü canl›lar›n hayatta kalaca¤› düflüncesi-
              ne dayan›r. Örne¤in y›rt›c› hayvanlar taraf›ndan tehdit edilen bir geyik sü-
              rüsünde, daha h›zl› koflabilen geyikler hayatta kalacakt›r. Böylece geyik sü-
              rüsü, h›zl› ve güçlü bireylerden oluflacakt›r. Ama elbette bu mekanizma, ge-
              yikleri evrimlefltirmez, onlar› baflka bir canl› türüne, örne¤in atlara dönüfl-
              türmez. Dolay›s›yla do¤al seleksiyon mekanizmas› hiçbir evrimlefltirici gü-
              ce sahip de¤ildir. Darwin de bu gerçe¤in fark›ndayd› ve Türlerin Kökeni adl›
              kitab›nda "Faydal› de¤ifliklikler oluflmad›¤› sürece do¤al seleksiyon hiçbir
              fley yapamaz" demek zorunda kalm›flt›. 23

                  Lamarck'›n Etkisi
                  Peki bu "faydal› de¤ifliklikler" nas›l oluflabilirdi? Darwin, kendi döne-
              minin ilkel bilim anlay›fl› içinde, bu soruyu Lamarck'a dayanarak cevapla-
              maya çal›flm›flt›. Darwin'den önce yaflam›fl olan Frans›z biyolog Lamarck'a
              göre, canl›lar yaflamlar› s›ras›nda geçirdikleri fiziksel de¤ifliklikleri sonraki
              nesle aktar›yorlar, nesilden nesile biriken bu özellikler sonucunda yeni tür-
              ler ortaya ç›k›yordu. Örne¤in Lamarck'a göre zürafalar ceylanlardan türe-
              mifllerdi, yüksek a¤açlar›n yapraklar›n› yemek için çabalarken nesilden ne-
   139   140   141   142   143   144   145   146   147   148   149