Page 146 - Hücredeki Mucize
P. 146

144                                            HÜCREDEK‹ MUC‹ZE



                  Bugün de hala dünyada evrim ad›na geçerlili¤ini koruyan  model neo-
              Darwinizm'dir. Teori, yeryüzünde bulunan milyonlarca canl› türünün, bu
              canl›lar›n, kulak, göz, akci¤er, kanat gibi say›s›z kompleks organlar›n›n
              "mutasyonlara", yani genetik bozukluklara dayal› bir süreç sonucunda
              olufltu¤unu iddia etmektedir. Ama teoriyi çaresiz b›rakan aç›k bir bilimsel
              gerçek vard›r: Mutasyonlar canl›lar› gelifltirmezler, aksine her zaman için
              canl›lara zarar verirler.
                  Bunun nedeni çok basittir: DNA çok kompleks bir düzene sahiptir. Bu
              molekül üzerinde oluflan herhangi rasgele bir etki ancak zarar verir. Ameri-
              kal› genetikçi B. G. Ranganathan bunu flöyle aç›klar:
                  Mutasyonlar küçük, rasgele ve zararl›d›rlar. Çok ender olarak mey-
                  dana gelirler ve en iyi ihtimalle etkisizdirler. Bu üç özellik, mutas-
                  yonlar›n evrimsel bir geliflme meydana getiremeyece¤ini gösterir.
                  Zaten yüksek derecede özelleflmifl bir organizmada meydana gelebi-
                  lecek rastlant›sal bir de¤iflim, ya etkisiz olacakt›r ya da zararl›. Bir kol
                  saatinde meydana gelecek rasgele bir de¤iflim kol saatini gelifltirme-
                  yecektir. Ona büyük ihtimalle zarar verecek veya en iyi ihtimalle et-
                  kisiz olacakt›r. Bir deprem bir flehri gelifltirmez, ona y›k›m getirir. 25
                  Nitekim bugüne kadar hiçbir yararl›, yani genetik bilgiyi gelifltiren
              mutasyon örne¤i gözlemlenmedi. Tüm mutasyonlar›n zararl› oldu¤u gö-
              rüldü. Anlafl›ld› ki, evrim teorisinin "evrim mekanizmas›" olarak gösterdi¤i
              mutasyonlar, gerçekte canl›lar› sadece tahrip eden, sakat b›rakan genetik
              olaylard›r. (‹nsanlarda mutasyonun en s›k görülen etkisi de kanserdir.) El-
              bette tahrip edici bir mekanizma "evrim mekanizmas›" olamaz. Do¤al se-
              leksiyon ise, Darwin'in de kabul etti¤i gibi, "tek bafl›na hiçbir fley yapamaz."
              Bu gerçek bizlere do¤ada hiçbir "evrim mekanizmas›" olmad›¤›n› göster-
              mektedir. Evrim mekanizmas› olmad›¤›na göre de, evrim denen hayali sü-
              reç yaflanm›fl olamaz.

                  Fosil Kay›tlar›: Ara Formlardan Eser Yok
                  Evrim teorisinin iddia etti¤i senaryonun yaflanmam›fl oldu¤unun en
              aç›k göstergesi ise fosil kay›tlar›d›r.
                  Evrim teorisine göre bütün canl›lar birbirlerinden türemifllerdir. Önce-
              den var olan bir canl› türü, zamanla bir di¤erine dönüflmüfl ve bütün türler
              bu flekilde ortaya ç›km›fllard›r. Teoriye göre bu dönüflüm yüz milyonlarca
              y›l süren uzun bir zaman dilimini kapsam›fl ve kademe kademe ilerlemifltir.
                  Bu durumda, iddia edilen uzun dönüflüm süreci içinde say›s›z "ara
   141   142   143   144   145   146   147   148   149   150   151