Page 196 - Doğadaki Mühendislik
P. 196

194                   DO⁄ADA ALLAH'IN YARATMASI

           ve çevrenize bak›n. fiu anda gördü¤ünüz netlik ve kalitedeki bu görüntüyü
           baflka bir yerde gördünüz mü? Bu kadar net bir görüntüyü size dünyan›n
           bir numaral› televizyon flirketinin üretti¤i en geliflmifl televizyon ekran› da-
           hi veremez. 100 y›ld›r binlerce mühendis bu netli¤e ulaflmaya çal›flmaktad›r.
           Bunun için fabrikalar, dev tesisler kurulmakta, araflt›rmalar yap›lmakta,
           planlar ve tasar›mlar gelifltirilmektedir. Yine bir TV ekran›na bak›n, bir de flu
           anda elinizde tuttu¤unuz bu kitaba. Arada büyük bir netlik ve kalite fark›
           oldu¤unu göreceksiniz. Üstelik, TV ekran› size iki boyutlu bir görüntü gös-
           terir, oysa siz üç boyutlu, derinlikli bir perspektifi izlemektesiniz.
                Uzun y›llard›r on binlerce mühendis üç boyutlu TV yapmaya, gözün
           görme kalitesine ulaflmaya çal›flmaktad›rlar. Evet, üç boyutlu bir televizyon
           sistemi yapabildiler ama onu da gözlük takmadan üç boyutlu görmek müm-
           kün de¤il, kald› ki bu suni bir üç boyuttur. Arka taraf daha bulan›k, ön taraf
           ise ka¤›ttan dekor gibi durur. Hiçbir zaman gözün gördü¤ü kadar net ve ka-
           liteli bir görüntü oluflmaz. Kamerada da, televizyonda da mutlaka görüntü
           kayb› meydana gelir.
                ‹flte evrimciler, bu kaliteli ve net görüntüyü oluflturan mekanizman›n
           tesadüfen olufltu¤unu iddia etmektedirler. fiimdi biri size, odan›zda duran
           televizyon tesadüfler sonucunda olufltu, atomlar biraraya geldi ve bu gö-
           rüntü oluflturan aleti meydana getirdi dese ne düflünürsünüz? Binlerce kifli-
           nin biraraya gelip yapamad›¤›n› fluursuz atomlar nas›l yaps›n?
                Gözün gördü¤ünden daha ilkel olan bir görüntüyü oluflturan alet tesa-
           düfen oluflam›yorsa, gözün ve gözün gördü¤ü görüntünün de tesadüfen

           oluflamayaca¤› çok aç›kt›r. Ayn› durum kulak için de geçerlidir. D›fl kulak,
           çevredeki sesleri kulak kepçesi vas›tas›yla toplay›p orta kula¤a iletir; orta
           kulak ald›¤› ses titreflimlerini güçlendirerek iç kula¤a aktar›r; iç kulak da bu
           titreflimleri elektrik sinyallerine dönüfltürerek beyne gönderir. Aynen gör-
           mede oldu¤u gibi duyma ifllemi de beyindeki duyma merkezinde gerçekle-
           flir.
                Gözdeki durum kulak için de geçerlidir, yani beyin, ›fl›k gibi sese de ka-
           pal›d›r, ses geçirmez. Dolay›s›yla d›flar›s› ne kadar gürültülü de olsa beynin
           içi tamamen sessizdir. Buna ra¤men en net sesler beyinde alg›lan›r. Ses ge-
           çirmeyen beyninizde bir orkestran›n senfonilerini dinlersiniz, kalabal›k bir

                                        Harun Yahya
   191   192   193   194   195   196   197   198   199   200   201