Page 115 - Sayın Adnan Oktar ve Arkadaşlarımıza İsnat Edilen Suçlamalar ve Cevapları
P. 115
diziyorlardı. Yine o tarihlerde devlet büyüklerimizden siyasi parti üyelerine gazetecilerden sanat-
çılarımıza ve iş adamlarımıza kadar hemen herkes Fetullah Gülen ile çok samimiydiler.
O dönemlerde birçok siyasetçi FETÖ liderine gözyaşları içerisinde saygılarını ve özlemlerini
dile getirmekteydi. Hatta bu örgüt lideri bazı siyasetçilerimiz tarafından “siyaset üstü” bir kişi ola-
rak görülmekte ve memleket sorunlarını çok daha iyi anlayıp analiz edebilen bir kişi olarak yo-
rumlanmaktaydı.
Türkçe Olimpiyatları’nın düzenlendiği yıllarda FETÖ lideri uzun uzun övülmekte ve onun yap-
tığı faaliyetler “müspet hareket”, kendisi de “hoşgörünün, diyalogun ve barışın simgesi” olarak gö-
rülmekte ve onun ülkeye dönmesi için gözyaşları içerisinde çağrılar yapılmaktaydı.
Şu an FETÖ’ye karşıtmış gibi görünen birçok yazar ve gazeteci de o dönemlerde yüreklerinin
buruk olduğunu belirterek FETÖ liderine ülkeye dönmesi için çağrılarda bulunmaktaydılar.
FETÖ’nün ticari çevresini kullanmak isteyen birçok iş insanı o dönemlerde FETÖ’cülerin top-
lantılarına katılmakta ve himmet, bağış adı altında FETÖ’ye yüklü miktarda paralar ödemekteydi-
ler.
Ülkemizin en önde gelen aileleri çocuklarını FETÖ’nün okullarına veya dershanelerine
göndermek için adeta sıraya girmişler ve hemen her platformda söz konusu okulların ve
eğitmenlerin üstün başarılarını anlatıp insanları buralara yöneltmek için gayret sarf etmekteydiler.
FETÖ liderine karşı böylesi saygı sevgi ve hürmetin gösterildiği dönemlerde Sayın Adnan Oktar
bu hain yapının gerçek yüzünü görmüş ve hiç çekinmeden yüksek sesle her platformda dile getir-
miştir. Sayın Adnan Oktar 2010-2013 yılları arasında, FETÖ liderini çok sert bir dille eleştirmiş ve
hakkında kamuoyunun gözleri önünde;
• “Fethullah Gülen’in bir tek ‘Allah bir’ demesine inanırım, onun dışındaki hiçbir sözüne
inanmam”,
• “Sen nasıl delikanlısın? Nasıl Müslümansın?”,
• “Sakın böyle bir dangalaklık yapmasınlar. PKK’ya vatanını veren bir adam herşeyini
verir ve tam bir namussuzdur…”,
• “Dini bıraktın, dünyaya daldın, enaniyet geldi üstüne…”,
şeklindeki ağır sözleri sarfetmiş ve yanlış gördüğü tüm yönleri açık yüreklilikle televizyon ek-
ranlarından dile getirmiştir. FETÖ liderine karşı içinde en ufak bir sempati besleyen bir kişinin bu
sözleri sarfetmeyeceği son derece açıktır ve bu sözler Sayın Adnan Oktar’ın FETÖ liderinin gerçek
yüzünü daha o dönemden görmeye başladığını ve kamuoyunu bu konuda uyardığını açıkça ortaya
koymaktadır.
Sayın Adnan Oktar daha o yıllarda FETÖ lideri ve yandaşlarının Müslümanlıktan ve Allah inan-
cından uzaklaşıp tamamen ticarete ve kolay para kazanmaya yöneldiklerini, Bediüzzaman Said
Nursi’nin hatırasına ve tavsiyelerine uygun düşmeyen tavırlar ve söylemlerde bulunduklarını, ül-
keyi bölmek isteyen kişilere yanaştıklarını,PKK ile işbirliği içerisine girdiklerini, bu nedenle de
devlet için çok tehlikeli hale geldiklerini, devlet içinde devlete paralel bir yapı oluşturduklarını,-
115