Page 141 - Sayın Adnan Oktar ve Arkadaşlarımıza İsnat Edilen Suçlamalar ve Cevapları
P. 141

Baş komiser Seyfi Erdoğan (FETÖ Şike kumpası davasında tutuklu) ve Serdal Akça’nın,
               bizzat ifadesini aldığı bazı gizli tanıklar daha sonradan emniyet tarafından alınan ifadele-

               rinin kendi bilgileri dışında değiştirildiğini ve çarpıtıldığını belirtmişlerdir.

                  Söz konusu soruşturma kapsamında toplam 8 kişinin emniyet müdürlüğünde ifadeleri alınmış
               ve bu kişiler gizli tanık ifadeleri olarak dosyaya girmiş ve bu kişilerin tüm bilgileri gizli tutulmuş-
               tur.

                  Ancak, aradan bir süre geçtikten ve bu kişiler kendi ifadelerini savcılık dosyasında gördük-
               ten sonra bu gizli tanıklardan bazıları –kimlik bilgilerinin ifşa olmasını göze alarak- dosyaya di-
               lekçeler sunmuşlar ve kendilerinin ŞİKAYETÇİ OLMAK İÇİN DEĞİL BİLGİ VERMEK VE BİRKAÇ

               SORUYU  CEVAPLAMAK  AMAÇLI  EMNİYETE  GİTTİKLERİNİ,  İFADELERİNİN  RIZASI  DIŞINDA
               DEĞİŞTİRİLDİĞİNİ,  ÇARPITILDIĞINI  FARK  ETTİKLERİNİ,  GİZLİ  TANIK  OLDUKLARINDAN
               HABERLERİ OLMADIĞINI BELİRTMİŞLERDİR.
                  Adnan Oktarve arkadaşları hakkında bu denli geniş çaplı bir soruşturmanın güya emniyete ge-

               len kimliksiz telefon ihbarlarıyla ve kandırılarak alınan sahte gizli tanık ifadeleriyle başlatılmış
               olması hukuken son derece kaygı verici bir durumdur.



                   c.  Sayın Adnan Oktar’ın evinde güya kaçak tarihi eser sakladığı sahte ihbarı üzerine
                      2012’de yaşananlar


                  Dönemin İstanbul Mali Suçlar Şube Müdürü Yakup Saygılı (FETÖ/PDY davası tutuklu sanığı)
               Kadıköy C. B. Savcılığı’na gönderdiği 14.07.2012 tarihli yazıda, emniyete VPN sistemi üzerinden
               simhacetin@hotmail.com isimli bir hesap üzerinden bir ihbar geldiğini ve bu mailde güya Sayın
               Adnan Oktar’ın evinde kaçak tarihi eser sakladığı iddia edildiğini belirtmiş ve Sayın Adnan Oktar
               hakkında arama ve gözaltı kararı verilmesini talep etmiştir. Tahmin edileceği üzere Yakup Saygı-
               lı’nın asıl hedefi tarihi eser aramak bahanesiyle girdikleri eve yerleştirilecek düzmece suç unsur-
               larıyla ve sahte tutanaklarla kumpası derinleştirmektir.
                  Ancak, daha sonra söz konusu mail hesabının sahte olup klasik bir FETÖ’cü taktiği olan yurt
               dışından VPN denilen IP gizleme tekniğiyle gönderildiği ve ihbar içeriğindeki iddiaların da

               iftira olduğu anlaşılmıştır.

                  Dönemin Mali Suçlar Şube Müdürü Yakup Saygılı (FETÖ/PDY davası tutuklu sanığı) ve diğer
               sorumlu polis memurları hakkında Adnan Oktar ve arkadaşlarının yaptığı şikayetler neticesinde
               EGM Merkez Disiplin Kurulu’nca idari soruşturma yapılmış ve neticesinde 10.07.2014 tarih ve
               14/314 nolu karar ile 24 ay terfi durdurma cezası verilmiştir.




                   d.   Cemil Çiçek ve Taha Akyol’un girişimleri

                  Dönemin Adalet Bakanı olan Cemil Çiçek (FETÖ konusunda; “hepimizin günahı var, belki benim ve-
               balim yüzde 90” dediği bilinmektedir) ve gazeteci Taha Akyol (17-25 Aralık sürecinde FETÖ lehine yayın-

               lar yaptığı bilinmektedir), Sayın Adnan Oktar’a husumeti bilinen Cevat Babuna, Semin Babuna ve


                                                          141
   136   137   138   139   140   141   142   143   144   145   146