Page 121 - Allah İçin Yaşamak
P. 121
Adnan Oktar (Harun Yahya)
Leakey, Olduvai Gorge, c. 3, Cambridge: Cambridge University Press,
1971, s. 272)
Evrimciler "Australopithecus > Homo habilis > Homo erectus >
Homo sapiens" sıralamasını yazarken, bu türlerin her birinin, bir
sonrakinin atası olduğu izlenimini verirler. Oysa paleoantropolog-
ların son bulguları, Australopithecus, Homo habilis ve Homo erec-
tus'un dünya'nın farklı bölgelerinde aynı dönemlerde yaşadıklarını
göstermektedir. (Alan Walker, Science, c. 207, 1980, s. 1103; A. J.
Kelso, Physical Antropology, 1. baskı, New York: J. B. Lipincott Co.,
1970, s. 221; M. D. Leakey, Olduvai Gorge, c. 3, Cambridge: Cam-
bridge University Press, 1971, s. 272)
Dahası Homo erectus sınıflamasına ait insanların bir bölümü çok
modern zamanlara kadar yaşamışlar,.Homo erectus ve Homo sapi-
ens aynı ortamda yan yana bulunmuşlardır. (Jeffrey Kluger, “Not So
Extinct After All”, Time, 24 Haziran 2001)
Bu ise elbette bu sınıfların birbirlerinin ataları oldukları iddiasının
geçersizliğini açıkça ortaya koymaktadır. Harvard Üniversitesi pale-
ontologlarından Stephen Jay Gould, kendisi de bir evrimci olmasına
karşın, Darwinist teorinin içine girdiği bu çıkmazı şöyle açıklar:
Eğer birbiri ile paralel bir biçimde yaşayan üç farklı hominid (insanımsı)
çizgisi varsa, o halde bizim soy ağacımıza ne oldu? Açıktır ki, bunların
biri diğerinden gelmiş olamaz. Dahası, biri diğeriyle karşılaştırıldığında
evrimsel bir gelişme trendi göstermemektedirler. (S. J. Gould, Natural
History, c. 85, 1976, s. 30)
Kısacası, medyada ya da ders kitaplarında yer alan hayali birta-
kım "yarı maymun, yarı insan" canlıların çizimleriyle, yani sırf pro-
paganda yoluyla ayakta tutulmaya çalışılan insanın evrimi
senaryosu, hiçbir bilimsel temeli olmayan bir masaldan ibarettir. Bu
119