Page 90 - Allah İçin Yaşamak
P. 90
Allah İçin Yaşamak
Görüldüğü gibi, yeryüzünde büyüklük taslayan, sahip olduğu
imkanlar nedeniyle şımarıklığa kapılan, bu imkanları ahlaksız bir
hayat yaşamak ve yaşatmak için kullanan her grubun, yenilgiye uğ-
rayacak olması Allah'ın bir kanunudur. Ama tüm bu insanlar dün-
yadayken tevbe edip, kötülükten vazgeçme imkanına sahiptirler.
Böyle bir sisteme dahil olan kişiler, Allah'ın her zaman için bağışla-
yan olduğunu, bu yoldan dönüp iman eden, vatanının ve milletinin
hayrı için çalışmaya başlayan, iyiden ve haktan yana tavır koyan ki-
şileri affeden olduğunu unutmamalıdırlar.
Kim doğru yola uyarsa, öncelikle kendi iyiliği için doğru yola
uymuş olur. Buna rağmen kim tekrar kötülüğe ve sapkınlığa dö-
nerse, kuşkusuz Rabbimiz azabı pek şiddetli olandır. Allah bir ayette
şöyle buyurmaktadır:
Kim hidayete ererse, kendi nefsi için hidayete erer; kim de saparsa
kendi aleyhine sapar. Hiçbir günahkar, bir başkasının günah yü-
künü yüklenmez. Biz, bir elçi gönderinceye kadar (hiçbir top-
luma) azab edecek değiliz. (İsra Suresi, 15)
Cahiliye Toplumunda Çarpık Ahlak Anlayışı
Kuran'da Allah'ın tarif ettiği müminlerin ahlakı Allah korkusu
ve hoşnutluğu üzerine kuruludur. "Cahiliye" toplumunda ise, değer
yargısı "takva" üzerine kurulu olmadığı için, ahlak anlayışı da çar-
pıktır;
- "Cahiliye" toplumu, Allah'ın sonsuz kudretinin farkında olma-
dığı için, ahlak anlayışını "insanlar ne der" kıstası üzerine dayandır-
mıştır. Bu durumda ahlak dışı bir davranış, toplumun diğer
üyelerinin görmediği ve bilmediği bir ortamda rahatça yapılabilir.
88