Page 128 - Güzel Söze Uymanın Önemi
P. 128
126 GÜZEL SÖZE UYMANIN ÖNEMİ
te dir. Hz. Mu sa, Fi ra vun'a hak di ni an lat tı ğın da, Fi ra vun Hz.
Mu sa (as)'a, ken di "bil gin bü yü cü le ri" ile in san la rın top lan dı ğı
bir yer de kar şı laş ma sı nı söy ler. Hz. Mu sa (as), bü yü cü ler le kar -
şı laş tı ğın da, bü yü cü le re ön ce on la rın ma ri fet le ri ni ser gi le me le -
ri ni em re der. Bu ola yın an la tıl dı ğı ayet şöy le dir:
(Mu sa:) "Siz atın" de di. (Asa la rı nı) atı ve rin ce, in -
san la rın göz le ri ni bü yü le yi ver di ler, on la rı deh şe te
dü şür dü ler ve (or ta ya) bü yük bir si hir ge tir miş ol -
du lar. (Araf Su re si, 116)
Gö rül dü ğü gi bi Fi ra vun'un bü yü cü le ri yap tık la rı "al dat ma ca -
lar"la -Hz. Mu sa ve ona ina nan lar dı şın da- in san la rın hep si ni
bü yü le ye bil miş ler dir. An cak, on la rın at tık la rı na kar şı lık Hz.
Mu sa'nın or ta ya koy du ğu de lil, on la rın bu bü yü sü nü, ayette bil-
dirildiği gibi "uydurduklarını yutmuş" yani etkisiz kılmıştır:
Biz de Mu sa'ya: "Asa nı fır la tı ver" di ye vah yet tik. (O
da fır la tı ve rin ce) bir de bak tı lar ki, o bü tün uy dur duk -
la rı nı der le yip-to par la yıp yu tu yor. Böy le ce hak ye ri ni
bul du, on la rın bü tün yap mak ta ol duk la rı ge çer siz kal -
dı. Ora da ye nil miş ol du lar ve kü çük düş müş ler ola rak
ters yüz çev ril di ler. (Araf Su re si, 117-119)
Ayet ler de de bil di ril di ği gi bi, da ha ön ce in san la rı bü yü le ye rek
et ki le yen bu ki şi le rin yap tık la rı nın bir sah te kar lık ol du ğu nun
an la şıl ma sı ile, söz ko nu su in san lar kü çük düş müş ler dir. Gü nü -
müz de de bir bü yü nün et ki siy le, bi lim sel lik kı lı fı al tın da son de -
re ce saç ma id di ala ra ina nan ve bun la rı sa vun ma ya ha yat la rı nı
ada yan lar, eğer bu id di alar dan vaz geç mez ler se ger çek ler tam
an la mıy la açı ğa çık tı ğın da ve "bü yü bo zul du ğun da" kü çük du ru -
ma dü şe cek ler dir. Nitekim, yaklaşık 60 yaşına kadar evrimi
savunan ve ateist bir felsefeci olan, ancak daha sonra gerçek-