Page 160 - Karanlık Tehlike Bağnazlık
P. 160

Karanlık Tehlike:
                                          Bağnazlık




                  şaşkınlıktan ellerini kesip koparmadıkları açıktır. Tarif
                 edilen ortamda elden kayan bıçağın deri üzerinde bir çizik
             oluşturduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla kelimenin anlamını dik-
             kate aldığımızda, kesme fiilinin "kesip, koparma" gibi bir hüküm
             taşımadığı, sadece caydırma amaçlı veya o kişinin hırsızlık yaptığı-
             na dair belirleyici ve böylece tekrarı önleyen bir çiziği ifade ettiği

             ortaya çıkmaktadır.

                 Hırsızlık hükmü ile ilgili olarak Kuran'a bakıldığında, her
             suçta olduğu gibi burada da affetmenin ön plana çıktığını görürüz.
             Kuran'da hırsızlık ile ilgili hükmün tarif edildiği Maide Suresi 38.
             ayetten bir sonraki ayet, bu eylemi yapan kişinin affedilmesi üzeri-
             nedir. Elbette bunun için en büyük şart, yaptığı eylemin ardından
             kişinin tevbe etmesi ve davranışlarını düzeltmesidir. Ayette bu,

             açıkça belirtilmiştir:

                 Ancak kim işlediği zulümden (hırsızlıktan) sonra tevbe eder ve
                 (davranışlarını) düzeltirse, şüphesiz Allah onun tevbesini
                 kabul eder. Muhakkak Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.
                 (Maide Suresi, 39)

                 Burada belirtilmesi gereken önemli bir diğer nokta da, hırsızlık
                 eyleminin sebebi olmalıdır. Hırsızlıkla ilgili Kuran'dan söz
                     konusu hükmün uygulanacağı toplumlar kuşkusuz ki
                          Kuran'ın şeriatına bağlı İslam toplumlarıdır. Kuran'ın
                                şeriatına bağlı bir İslam toplumunda ise bir

                                      yanda zenginlerin olup diğer yanda fakir-
                                          lerin olduğu bir yapının bulunması
                                              mümkün değildir. Çünkü Kuran'ı
                                                esas alan toplumlar infak sistemi-
                                                 nin mükemmel şekilde yaşandı-
                                                  ğı toplumlardır. Yani maddi

                                                  imkanı olanlar, imkanı olma-
                                                 yanların daima koruyucusudur


                                             158
   155   156   157   158   159   160   161   162   163   164   165