Page 178 - Karanlık Tehlike Bağnazlık
P. 178
Karanlık Tehlike:
Bağnazlık
Zekat, Kuran'da bildirilen bir ibadettir. Her ibadet gibi
Müslümanlara farz kılınmıştır ve Allah'a olan sevgi nedeniyle
kalpten ve içten yapılır. Buna göre bir Müslüman, kendi vicdanı
gereği başka bir insanın darlıkta olmasına ve zorluk çekmesine izin
vermeyerek, kendi malından ona da verir. Bu zaten Müslümanlığın
bir gereği olarak içten, kalpten gelen bir uygulamadır.
İbadeti ibadet yapan onun aşkla, istekle, şevkle yapılmasıdır.
Allah tüm insanları dilediği gibi zenginleştirmeye, onlara dilediği
zaman dilediği rızkı vermeye kadirdir ama bazı kimselere fakirlik
vererek, zenginin de fakirin de bu imtihan karşısındaki tavrını
dener. Fakir, durumuna sabretmek ve her ne olursa olsun Allah'a
yönelip ona şükretmekle, zengin ise verilen nimet için Allah'a şük-
rederek fakirin de bakımını üstlenmekle sorumludur.
Allah Kuran'da, Allah'a ve ahiret gününe inananların zekatı
verdiğini belirtir. Dolayısıyla zekat, tüm ibadetler gibi Allah'a kalp-
ten gelen bir inançla yapılması gereken bir ibadettir, ölüm tehdi-
diyle değil:
...Namazı dosdoğru kılanlar, zekatı verenler, Allah'a ve ahiret
gününe inananlar; işte bunlar, Biz bunlara büyük bir ecir vere-
ceğiz. (Nisa Suresi, 162)
Yoksulu doyurmak, Kuran'da Müslümanın üzerindeki en
büyük sorumluluklardan bir tanesidir. Ancak bu sorumluluğun
yerine getirilmemesi hükmü uydurma hadisteki gibi değildir:
Hadisteki ifadeye göre herhangi bir sebeple zekat vermek iste-
meyen bir insana bu ibadetin zor kullanılarak yaptırılması ve malı-
nın yarısının cebren alınması gerekmektedir. Öncelikle malı cebren
alınan bir insan ibadet yapmış olmaz. Kişinin kendi vicdanını kul-
lanarak yapmadığı bir şeyin adı ibadet değildir. Ondan zorbalıkla
bir ibadeti yapmasını istemek ise Kuran'a tamamen aykırı bir
uygulamadır. Bu aynı zamanda onun dine ve dindarlara öfke duy-
176