Page 187 - Karanlık Tehlike Bağnazlık
P. 187
Adnan Oktar
(Harun Yahya)
Yine ayette dikkat çekilen bir diğer husus, "onlar başka söze
dalıp geçinceye kadar" onlarla oturmamaktır. Dolayısıyla bu
insanlar, belki de bir Müslümanın daima yakın çevresinde olan,
sürekli muhatap olduğu insanlar olabilir. Öyle ki başka söze dal-
dıklarında onlarla sıcak bağlantı devam etmektedir.
Bu demektir ki, Müslümandan beklenen, yukarıdaki mevzu
hadiste belirtildiği gibi vahşi bir yöntem değildir. Bazı insanlar
uygunsuz söz söylediklerinde onların yanlarından ayrılmak, fakat
öğüt aldıkları sürece mümkün olduğunca onlara doğruyu anlata-
bilmektir.
Bu konudaki uydurma hadislerin Kuran'la çeliştiğini görebil-
menin bir diğer önemli delili ise "tevbeyi engellemesidir". Allah
Kuran'da insanları her konuda tevbeye çağırmışken; tevbe, kişinin
kendisi ile Allah arasındayken; Allah "affedici ve bağışlayıcı" oldu-
ğunu ayetlerinde sık sık belirtmişken; Kuran'da tevbe edenler
sürekli övülmüşken; nasıl bir insanın tevbe etmesi engellenebilir?
Kişi Allah'tan af dilemekten nasıl alıkonabilir? Rabbimiz'in "...tev-
beleri kabul edendir, esirgeyendir." (Bakara Suresi, 37) ayetini
görmezden gelerek, bir insandan yaptığından pişmanlık duymak
ve Allah'tan af dilemek hakkı nasıl alınabilir?
Elbette kimsenin böyle bir hakkı asla ve kesinlikle yoktur.
Yine Rabbimiz, bir başka ayetinde de şöyle bildirir:
Ancak tevbe edenler, (kendilerini ve başkalarını) düzeltenler
ve (indirileni) açıklayanlar(a gelince); artık onların tevbelerini
kabul ederim. Ben, tevbeleri kabul edenim, esirgeyenim. (Baka-
ra Suresi, 160)
Allah'ın "tevbeleri kabul edenim, esirgeyenim", hükmünü
adeta kendilerince reddederek yanlış uygulamalarını bu uydurma
hadislere dayandırmaya çalışanlar, açıkça Kuran'a muhalif hareket
etmektedirler.
185