Page 23 - Karanlık Tehlike Bağnazlık
P. 23
Adnan Oktar
(Harun Yahya)
Neticede ortaya uydurma hadislere, bunların şahsi
yorumlarına, kişisel yoruma dayalı fetvalara, kimi zaman bir
takım geleneksel yanlış uygulamalara, toplumların geçmişten
getirdikleri bazı batıl inançlara dayanan ama içinde neredeyse hiç
Kuran hükmü bulunmayan bambaşka bir İslam anlayışı ortaya çık-
mıştır. Özetle bugün bir çok yerde gördüğümüz İslam, Kuran’da
anlatılan ve Peygamberimiz (sav) döneminde yaşanan İslam’dan
apayrı bir dindir.
İslam aleminin düştüğü bu durumu Peygamberimiz (sav)
Kuran'da Yüce Allah'a şu şekilde şikayet eder:
Ve elçi dedi ki: "Rabbim gerçekten benim kavmim, bu Kur'an'ı
terk edilmiş (bir Kitap) olarak bıraktılar." (Furkan Suresi, 30)
Gerçekten de İslam aleminin büyük bir kısmının sorunu
bugün, Kuran'ı terk edilmiş bir kitap olarak bırakmış olmalarıdır.
Kuran terk edildikten sonra sıra "icma"ya gelmiştir (İcma: Her-
hangi bir dönemde yaşamış din büyüklerinin, kıyas delillerine
dayanarak şeriat konusunda hüküm koymaları). Bu kişilerin de yol
göstericileri Kuran olmadığı için binlerce uydurma hadis içinde
boğulmuşlar ve "hükümleri Kuran'ın da hadislerin de açıklayama-
dığı" gibi bir kanaate varmışlardır. Artık bu "din büyükleri" İslam
adına kanunlar koyar hale gelmiştir. Mezhepler birbiriyle çatışır ve
çelişirken bu defa da mezheplerin içindeki icmalar birbiriyle çatışır
haline gelmiştir. Her "din büyüğünün" kendi yorumu hüküm kabul
edilmiş, her cemaat farklı bir uygulamayı esas almış, koskoca İslam
topluluğu mezheplere, sınıflara ve son olarak da küçük gruplara
bölünmeye başlamıştır. Kuran ise, kılıfı içinde duvara asılan bir süs
olarak bırakılmıştır. Bütün bunların sonucunda da İslam camiası-
nın büyük bir kısmı "Kuran'ı terk etmiştir". Kuran’ın düşünmeyi,
araştırmayı, incelemeyi yani bilimi; güzellikleri yani sanatı; fikir ve
21