Page 31 - Karanlık Tehlike Bağnazlık
P. 31
Adnan Oktar
(Harun Yahya)
Gerçek Kuran Şeriatı Bir Ülkeye Neler Kazandırır?
Bu dünyada eğer gerçekten İslam'ın şeriatını uygulayan bir
ülke olsaydı nasıl olurdu? Bu soruya cevap vermeden önce, şu
hususu açıklığa kavuşturmak gerekir. Müslümanlar yaşadıkları
ülkenin kanunlarına uymak, idaresine uyum sağlamak, Devletin
varlığını ve bütünlüğünü korumakla yükümlüdürler. Eğer ülkele-
rinde anti demokratik uygulamalar söz konusuysa veya adaletin
sağlanmasında eksiklikler oluyor, yanlış uygulamalarla karşılaşı-
yorlarsa bunu düzeltmenin yolu da yine kanun ve hukuk çerçeve-
sindedir, ilimle, irfanla, akılcı kültürel çalışmalarla bu yapılır. Müs-
lüman her zaman için onarmak, tamir etmek ve düzeltmekle
yükümlüdür. Hiçbir yıkıcı faaliyet içinde olamaz. Kuran şeriatı
demek, bir ülkenin mevcut hukuk düzeninin ve demokratik rejimi-
nin yok edilip yeni bir sistemin kurulması değildir. Kuran şeriatı,
bir güzel ahlak ve yaşam kalitesi bütünüdür.
Şimdi yukarıdaki sorunun cevabını verelim: Bilimde ve sanatta
gelişmiş, eğitim ve yaşam seviyesi çok yüksek, kaliteli, barışçıl,
sevecen, tüm dünya halkları ile birleşme yanlısı, barış öncüsü ve
sevgi emsali, Musevileri, Hristiyanları, ateistleri kucaklayan, her
ideolojiden her insanı dost bilen ve onlara saygı duyan, dünyaya
huzur ve güvenlik getirmeyi misyon edinmiş, kendisinden çok ihti-
yaç içindekileri düşünen ve sorunlara çözüm bulan, sevgi dolu,
neşeli bir ülke olurdu. Bu ülke halkı, çok kaliteli olmasının yanı
sıra, ultra modern ve ultra demokratik bir yaşam tarzına sahip
olurdu. Her fikir rahatlıkla söylenebilir, her görüş özgürce açıkla-
nabilir, fakat bu olurken hakaret, saldırı, tahammülsüzlük ve şid-
det asla ve asla olmazdı. Mal bir kenara yığılmaz, Kuran'ın yoksulu
korumaya ve "kendi nefsinden önce kardeşinin nefsini düşünme"
düsturuna dayalı yaşam şekli hakim olurdu. Buna göre zaten yok-
sul da olmazdı. Böyle bir sistem, dünyadaki bütün insanların tam
29