Page 184 - İmanın Güzellikleri
P. 184
Şeytanın bu vasfı, onun izinden giden
müşrikler ve münafıklar üzerinde de çok
yoğun bir şekilde tecelli eder. Kıskançlık müş-
riklerde günden güne artarak daha ileri bir safha
olan hasete dönüşür. Bütün hareket ve davranışları-
na nüfuz eder. Böyle bir kişi şeytanın insanlar arasın-
daki temsilcisi haline gelir. Bu yüzden Allah hasetçilerin
kötülüklerinden korunmaları için müminlerin Kendisi'ne
sığınmalarını bildirmiştir:
De ki: "Sabahın Rabbine sığınırım..." (Felak Suresi, 1)
Hased ettiği zaman, hasetçinin şerrinden. (Felak Suresi, 5)
SELAM VERİLDİĞİNDE AYNISIYLA VEYA
DAHA FAZLASIYLA KARŞILIK VERMEK
Selam vermek müminlerin birbirlerine en güzel dilek ve
temennilerini sunma şekillerinden biridir. Cennete girerken
müminler selamla karşılanırlar, cennette de birbirleriyle
selamlaşırlar. Selam verilen bir kişinin o selama daha güzeliy-
le veya aynısıyla karşılık vermesi farzdır:
Bir selamla selamlandığınızda, siz ondan daha güzeliy-
le selam verin ya da aynıyla karşılık verin. Şüphesiz,
Allah herşeyin hesabını tam olarak yapandır. (Nisa
Suresi, 86)
Cahiliyenin kötü ahlak modelinde, verilen bir selamı
almamak, duymazdan gelmek gibi tavırlar karşı tarafa bir
üstünlük gösterisi olarak yapılır. Sosyal statü olarak kendin-
den daha küçük gördüğü kimseleri ezmek, haddini bildirmek
gibi çirkin niyetlerle bu tarz davranışlara sık sık başvurulur.
İslam'da ise müminler arasında bu tarz bir üstünlük anlayışı,
değerlendirme modeli kesinlikle yoktur. Konumu ne olursa
olsun, kendisine verilen bir selamı almak her mümin için
Kuran'da bildirilen bir emirdir.
182