Page 203 - İmanın Güzellikleri
P. 203
Harun Yahya (Adnan Oktar)
övgü ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur, ancak siz onların tes-
bihlerini kavramıyorsunuz. Şüphesiz O, halim olandır, bağışla-
yandır. (İsra Suresi, 44)
Gök gürültüsü O'nu hamd ile, melekler de O'na olan korkula-
rından tesbih ederler... (Rad Suresi, 13)
5 vakit namaz kılmak gibi, belirlenmiş vakitlerde Allah'ı tes-
bih etmek ve O'na hamd etmek de Kuran'da geçen farzlardandır.
Bir mümin Allah'ın farz kıldığı konular arasında kendi anlayışına
göre bir önem sırası yapamaz. Yani namaz kılmayı tesbih etmek-
ten veya oruç tutmayı zekat vermekten daha önemli ya da önem-
siz göremez. Allah'ın emirlerini harfiyen yerine getirir. Allah insa-
nı yalnızca Kendisi’ne kulluk etmesi için yaratmıştır. Allah'ı,
Kuran'da belirtilen beş vakitte, Allah'ın istediği şekilde tesbih
etmek müminin günlük hayatındaki en önemli görevlerinden
biridir. Sabah namazı ve ikindi vakitlerinde, tesbihle birlikte ayrı-
ca hamd edilmesi de ayetlerde özellikle belirtilmiştir.
MÜMİNLERE KARŞI TEVAZULU,
İNKARCILARA KARŞI CAYDIRICI OLMAK
Alçak gönüllü, tevazulu olmak Kuran'da Allah'ın övdüğü bir dav-
ranıştır. Tevazulu mümin diğer müminlere güven ve şevk verir. Gerçek
anlamda alçak gönüllülük, insanın sahip olduğu bütün özellikleri
Allah'a borçlu olduğunu bilmesi, Allah'ın dışında hiçbir güç olmadığını
kabullenmesi ile olur. Bu bilince sahip insan ne kadar güzel, başarılı,
zengin, akıllı veya güçlü olursa olsun, bütün bunların Allah'ın verdiği
gelip geçici özellikler olduğunu, kendisi için bir imtihan vesilesi ve salih
amel fırsatı olduğunu bilir. Sahip olduğu hiçbir özellik onun kibirlen-
mesine, büyüklenmesine sebep olmaz. Bu üstün ahlakı, Allah'ın ruhunu
taşıyan, O'nun yeryüzündeki halifesi olan müminlere karşı saygı ve
tevazu şeklinde yansır. Ayetlerde, bu ahlaka sahip müminler övülmüş
ve müjdelenmişlerdir:
... Sen alçak gönüllü olanlara müjde ver. (Hac Suresi, 34)
201