Page 192 - Hayatın Gerçek Kökeni
P. 192

HAYATIN GERÇEK KÖKEN‹

             ortamda ailece resimleri yay›nland›.
                 Bütün bu senaryolar tek bir diflten üretilmiflti. Evrimci çevreler bu
             "hayali adam›" o derece benimsediler ki, William Bryan isimli bir araflt›r-
             mac›, tek bir az› difline dayan›larak bu kadar peflin hükümle karar veril-
             mesine karfl› ç›k›nca, bütün flimflekleri üzerine çekti.
                 Ancak 1927'de iskeletin öbür parçalar› da bulundu. Bulunan yeni
             parçalara göre bu difl ne maymuna ne de insana aitti. Diflin, Prosthennops
             cinsinden yabani Amerikan domuzunun soyu tükenmifl bir türüne ait ol-
             du¤u anlafl›ld›. William Gregory, bu yan›lg›y› duyurdu¤u Science dergisin-
             de yay›nlad›¤› makalesine flöyle bir bafll›k atm›flt›: "Görüldü¤ü kadar›yla
             Hesperopithecus ne maymun ne de insan." 236  Sonuçta Hesperopithecus harold-
             cooki'nin ve "ailesi"nin tüm çizimleri alelacele literatürden ç›kar›ld›.


                 Sonuç
                 Evrim teorisini desteklemek u¤runa yap›lan tüm bu bilimsel sahte-
             karl›klar ya da ön yarg›l› de¤erlendirmeler, bu teorinin bilimsel bir aç›kla-
             madan ziyade, bir tür ideoloji oldu¤unu göstermektedir. Her ideolojinin
             oldu¤u gibi, bu ideolojinin de fanatik taraftarlar› vard›r ve bunlar evrimi
             her ne pahas›na olursa olsun ispatlama çabas› içindedirler. Ya da teoriye o
             denli dogmatik bir biçimde ba¤lanm›fllard›r ki, ellerine geçen her bulgu-
             yu, evrimle hiçbir ilgisi olmasa da, teorinin büyük bir kan›t› olarak alg›la-
             maktad›rlar. Bu kuflkusuz bilim ad›na üzücü bir tablodur; çünkü bilim
             dünyas›n›n temelsiz bir dogma u¤runa yanl›fl yönlendirildi¤ini gösterir.
                 ‹skandinav bilim adam› Søren Løvtrup ise, Darwinism: The Refutation
             of a Myth adl› kitab›nda bu konuda flöyle demektedir:
                 San›r›m herkes, bir bilim dal›n›n tamam›n›n yanl›fl bir teoriye ba¤›ml› hale
                 gelmesinin çok büyük bir flanss›zl›k olaca¤›n› kabul edecektir. Ancak biyolo-
                 jide yaflanan fley tam da budur: Uzun bir zamand›r insanlar evrimsel konu-
                 lar› Darwinist kavramlarla tart›fl›yor, "adaptasyon", "seleksiyon bas›nc›" ya
                 da "do¤al seleksiyon" gibi kavramlarla. Sonra da bu tart›flmalarla do¤al olay-
                 lar›n aç›klanmas›na katk›da bulunduklar›n› san›yorlar. Ama gerçekte hiçbir
                 katk› sa¤lam›yorlar... ‹nan›yorum ki, Darwinizm efsanesi bir gün bilim tari-
                 hindeki en büyük aldan›fl olarak tan›mlanacakt›r. 237
                 Darwinizm'in "bilim tarihindeki en büyük aldan›fl" oldu¤unun çok
             önemli baz› kan›tlar› da, moleküler biyolojiden gelmektedir.




                                              190
   187   188   189   190   191   192   193   194   195   196   197