Page 273 - Hayatın Gerçek Kökeni
P. 273

‹ND‹RGENEMEZ


                                                   KOMPLEKSL‹K










             D     arwinist teoriyi bilimsel bulgular karfl›s›nda sorgularken baflvurul-

                   mas› gereken en temel kaynaklardan biri, kuflkusuz Darwin'in ken-
                   di koydu¤u k›staslard›r. Darwin, teorisini ortaya atarken, bu teori-
                   nin nas›l yanl›fllanabilece¤ine dair birtak›m somut ölçüler de ortaya
             koymufltur. Türlerin Kökeni kitab›nda, pek çok yerde, "e¤er teorim do¤ruy-
             sa" diye bafllayan pasajlar yer al›r ve Darwin, bu pasajlarda teorisinin ge-
             rektirdi¤i bulgular› tarif eder.
                 Darwin'in "e¤er teorim do¤ruysa" diye bafllayan söz konusu k›staslar›-
             n›n önemli bir k›sm› fosillerle ve "ara form"larla ilgilidir. Darwin'in bu yön-
             deki "kehanetlerinin" gerçekleflmedi¤ini, aksine fosil kay›tlar›n›n Darwi-
             nizm'in tam aksi bir sonuç ortaya ç›kard›¤›n› önceki bölümlerde inceledik.
                 Bunlar›n yan›nda, Darwin bizlere teorisini test etmek için çok önem-
             li bir k›stas daha vermifltir. Öyle ki, bu k›stas, Darwin'in teorisini "kesinlik-
             le y›kabilecek" kadar somuttur. Darwin flöyle yazm›flt›r:
                 E¤er birbirini takip eden çok say›da küçük de¤ifliklikle kompleks bir or-
                 gan›n oluflmas›n›n imkans›z oldu¤u gösterilse, teorim kesinlikle y›k›lm›fl
                 olacakt›r. Ama ben böyle bir organ göremiyorum. 347
                 Darwin'in buradaki kast›n› iyi incelemek gerekir. Bilindi¤i gibi, Dar-
             winizm canl›lar›n kökenini iki bilinçsiz do¤a mekanizmas› ile aç›klamak-
             tad›r: Do¤al seleksiyon ve rastlant›sal de¤ifliklikler (yani mutasyonlar).
             Darwinist teoriye göre, bu iki mekanizma, canl› hücresinin kompleks ya-
             p›s›n›, kompleks canl›lar›n vücut sistemlerini, gözleri, kulaklar›, kanatlar›,
             akci¤erleri, yarasalar›n sonar›n› ve daha milyonlarca kompleks tasar›ml›
             sistemi meydana getirmifltir.
                 Ancak son derece kompleks yap›lara sahip olan bu sistemler, nas›l



                                              271
   268   269   270   271   272   273   274   275   276   277   278