Page 90 - Hayatın Gerçek Kökeni
P. 90
HAYATIN GERÇEK KÖKEN‹
indiklerini savunur. Bu teoriye göre, kufllar›n atalar›, a¤açlarda yaflayan
sürüngenlerdir ve bunlar zamanla "daldan dala atlayarak kanatlanm›fllar-
d›r". Buna "arboreal teori" denilir. Bir di¤er görüfl de, kufllar›n yerden yu-
kar› do¤ru havaland›klar› fleklindedir ve "cursorial teori" olarak bilinir.
Her iki teori de tamamen spekülatif temellere dayanmaktad›r. Ne ar-
boreal teoriyi ne de cursorial teoriyi destekleyecek hiçbir kan›t yoktur. Ev-
rimcilerin bu soruna karfl› bulduklar› çözüm de oldukça basittir; böyle bir
delili "varsayarlar". Cursorial teoriyi ortaya atan Yale Üniversitesi Jeoloji
Kürsüsü profesörü John Ostrom, bu yaklafl›m›n› flöyle aç›klar:
Herhangi bir pro-avis'e (uçufl öncesi canl›ya) ait hiçbir fosil kan›t› yoktur. O
tamamen kuramsal bir kufl öncülüdür... Böyle bir canl›n›n yaflam›fl olmas›
gerekmektedir. 106
Ancak arboreal teoriye göre "yaflam›fl olmas›" gereken bu ara geçifl
formu, hiçbir zaman bulunamam›flt›r. Cursorial teori daha da problemli-
dir. Bu teorinin temel argüman›, baz› sürüngenlerin böcek avlamak için ön
kollar›n› uzun süre ve s›k s›k ç›rpt›klar› ve zaman içinde de bu ön kollar›n
kanatlara dönüfltü¤ü fleklindedir. Kanat gibi son derece kompleks bir or-
gan›n, sinek yakalamak için birbirine ç›rp›lan ön kollardan nas›l meydana
geldi¤i hakk›nda ise hiçbir aç›klama yap›lmamaktad›r.
Evrim teorisini kufllar›n kökeni konusunda çaresiz b›rakan noktalar-
dan biri, kanatlar›n sahip oldu¤u indirgenemez kompleks yap›d›r. Bir bafl-
ka deyiflle, kanatlar ancak mükemmel yap›lar›yla ifle yaramakta, "eksik"
bir kanat ise hiçbir ifllev görmemektedir. Bu durumda evrimin öne sürdü-
¤ü yegane mekanizma olan "kademeli geliflim" modeli hiçbir fley ifade et-
memektedir. Türk biyolog Engin Korur, kanatlar›n evrimleflmesinin im-
kans›zl›¤›n› flöyle kabul eder:
Gözlerin ve kanatlar›n ortak özelli¤i ancak bütünüyle geliflmifl bulunduklar›
takdirde görevlerini yerine getirebilmeleridir. Baflka bir deyiflle, eksik gözle
görülmez, yar›m kanatla uçulmaz. Bu organlar›n nas›l olufltu¤u do¤an›n he-
nüz iyi ayd›nlanmam›fl s›rlar›ndan birisi olarak kalm›flt›r. 107
Robert Carroll ise, "Tüylerin uçufl organlar›n›n bir unsuru olarak ev-
riminin nas›l bafllad›¤›n› göstermek güçtür, çünkü Archaeopteryx'te görü-
nen büyük boyuta ulaflana kadar nas›l ifllevsel olabildiklerini anlayabil-
mek çok zordur." diyerek itirafta bulunmak zorunda kalm›flt›r. 108 Daha
sonra ise, tüylerin yal›t›m için evrimleflmifl olabilece¤ini iddia eder, ancak
bu aç›klama tüylerin uçmak için özellikle biçimlenmifl olan kompleks ta-
88