Page 77 - Batı Dünyası Allah'a Yöneliyor
P. 77
Harun Yahya 75
Darwin, ortaya att›¤› evrim iddias›n› tamamen "do¤al seleksiyon"
mekanizmas›na ba¤lam›flt›. Bu mekanizmaya verdi¤i önem, kitab›n›n is-
minden de aç›kça anlafl›l›yordu: Türlerin Kökeni, Do¤al Seleksiyon Yoluyla...
Do¤al seleksiyon, do¤al seçme demektir. Do¤adaki yaflam mücade-
lesi içinde, do¤al flartlara uygun ve güçlü canl›lar›n hayatta kalaca¤› dü-
flüncesine dayan›r. Örne¤in y›rt›c› hayvanlar taraf›ndan tehdit edilen bir
geyik sürüsünde, daha h›zl› koflabilen geyikler hayatta kalacakt›r. Böyle-
ce geyik sürüsü, h›zl› ve güçlü bireylerden oluflacakt›r. Ama elbette bu
mekanizma, geyikleri evrimlefltirmez, onlar› baflka bir canl› türüne, örne-
¤in atlara dönüfltürmez.
Dolay›s›yla do¤al seleksiyon mekanizmas› hiçbir evrimlefltirici güce
sahip de¤ildir. Darwin de bu gerçe¤in fark›ndayd› ve Türlerin Kökeni adl›
kitab›nda "Faydal› de¤ifliklikler oluflmad›¤› sürece do¤al seleksiyon hiçbir
fley yapamaz" demek zorunda kalm›flt›. 84
Lamarck'›n Etkisi
Peki bu "faydal› de¤ifliklikler" nas›l oluflabilirdi? Darwin, kendi dö-
neminin ilkel bilim anlay›fl› içinde, bu soruyu Lamarck'a dayanarak ce-
vaplamaya çal›flm›flt›. Darwin'den önce yaflam›fl olan Frans›z biyolog La-
marck'a göre, canl›lar yaflamlar› s›ras›nda geçirdikleri fiziksel de¤ifliklik-
leri sonraki nesle aktar›yorlar, nesilden nesile biriken bu özellikler sonu-
cunda yeni türler ortaya ç›k›yordu. Örne¤in Lamarck'a göre zürafalar
ceylanlardan türemifllerdi, yüksek a¤açlar›n yapraklar›n› yemek için ça-
balarken nesilden nesile boyunlar› uzam›flt›.
Darwin de benzeri örnekler vermifl, örne¤in Türlerin Kökeni adl› kita-
b›nda, yiyecek bulmak için suya giren baz› ay›lar›n zamanla balinalara
dönüfltü¤ünü iddia etmiflti. 85
Ama Mendel'in keflfetti¤i ve 20. yüzy›lda geliflen genetik bilimiyle
kesinleflen kal›t›m kanunlar›, kazan›lm›fl özelliklerin sonraki nesillere ak-
tar›lmas› efsanesini kesin olarak y›kt›. Böylece do¤al seleksiyon "tek bafl›-
na" ve dolay›s›yla tümüyle etkisiz bir mekanizma olarak kalm›fl oluyordu.