Page 112 - Rumilik Tehlike Mi
P. 112
110 Rumilik Tehlike mi?
baskı, New York: J. B. Lipincott Co., 1970, s. 221; M. D. Leakey, Olduvai
Gorge, c. 3, Cambridge: Cambridge University Press, 1971, s. 272)
Evrimciler "Australopithecus > Homo habilis > Homo erectus > Homo
sapiens" sıralamasını yazarken, bu türlerin her birinin, bir sonrakinin atası
olduğu izlenimini verirler. Oysa paleoantropologların son bulguları, Aus-
tralopithecus, Homo habilis ve Homo erectus'un dünya'nın farklı bölgele-
rinde aynı dönemlerde yaşadıklarını göstermektedir. (Alan Walker, Scien-
ce, c. 207, 1980, s. 1103; A. J. Kelso, Physical Antropology, 1. baskı, New York:
J. B. Lipincott Co., 1970, s. 221; M. D. Leakey, Olduvai Gorge, c. 3, Cambrid-
ge: Cambridge University Press, 1971, s. 272)
Dahası Homo erectus sınıflamasına ait insanların bir bölümü çok
modern zamanlara kadar yaşamışlar,.Homo erectus ve Homo sapiens aynı
ortamda yan yana bulunmuşlardır. (Jeffrey Kluger, “Not So Extinct After
All”, Time, 24 Haziran 2001)
Bu ise elbette bu sınıfların birbirlerinin ataları oldukları iddiasının geçer-
sizliğini açıkça ortaya koymaktadır. Harvard Üniversitesi paleontologların-
dan Stephen Jay Gould, kendisi de bir evrimci olmasına karşın, Darwinist
teorinin içine girdiği bu çıkmazı şöyle açıklar:
Eğer birbiri ile paralel bir biçimde yaşayan üç farklı hominid (insanımsı) çizgisi
varsa, o halde bizim soy ağacımıza ne oldu? Açıktır ki, bunların biri diğerinden
gelmiş olamaz. Dahası, biri diğeriyle karşılaştırıldığında evrimsel bir gelişme
trendi göstermemektedirler. (S. J. Gould, Natural History, c. 85, 1976, s. 30)
Kısacası, medyada ya da ders kitaplarında yer alan hayali birtakım "yarı
maymun, yarı insan" canlıların çizimleriyle, yani sırf propaganda yoluyla
ayakta tutulmaya çalışılan insanın evrimi senaryosu, hiçbir bilimsel temeli
olmayan bir masaldan ibarettir. Bu konuyu uzun yıllar inceleyen, özellikle
Australopithecus fosilleri üzerinde 15 yıl araştırma yapan İngiltere'nin en
ünlü ve saygın bilim adamlarından Lord Solly Zuckerman, bir evrimci
olmasına rağmen, ortada maymunsu canlılardan insana uzanan gerçek bir
soy ağacı olmadığı sonucuna varmıştır.
Zuckerman bir de ilginç bir "bilim skalası" yapmıştır. Bilimsel olarak
kabul ettiği bilgi dallarından, bilim dışı olarak kabul ettiği bilgi dallarına