Page 295 - Kuşların ve Uçuşun Kökeni
P. 295

Harun Yahya (Adnan Oktar)                  293

               AfiILAMAYAN ‹LK BASAMAK:

               HAYATIN KÖKEN‹
               Evrim teorisi, tüm canl› türleri-
          nin, bundan yaklafl›k 3.8 milyar y›l
          önce ilkel dünyada ortaya ç›kan tek
          bir canl› hücreden geldiklerini iddia
          etmektedir. Tek bir hücrenin nas›l
          olup da milyonlarca kompleks canl›
          türünü oluflturdu¤u ve e¤er gerçek-
          ten bu tür bir evrim gerçekleflmiflse
          neden bunun izlerinin fosil kay›t-
                                                Louis Pasteur, evrim teorisinin dayana¤›
          lar›nda bulunamad›¤›, teorinin
                                             olan "cans›z madde canl›l›k oluflturabilir" id-
          aç›klayamad›¤› sorulardand›r. An-      dias›n› yapt›¤› deneylerle geçersiz k›ld›.
          cak tüm bunlardan önce, iddia edi-

          len evrim sürecinin ilk basama¤› üzerinde durmak gerekir. Sözü edilen
          o "ilk hücre" nas›l ortaya ç›km›flt›r?
               Evrim teorisi, yarat›l›fl› reddetti¤i, hiçbir do¤aüstü müdahaleyi ka-
          bul etmedi¤i için, o "ilk hücre"nin, hiçbir tasar›m, plan ve düzenleme ol-
          madan, do¤a kanunlar› içinde rastlant›sal olarak meydana geldi¤ini id-
          dia eder. Yani teoriye göre, cans›z madde tesadüfler sonucunda ortaya
          canl› bir hücre ç›karm›fl olmal›d›r. Ancak bu, bilinen en temel biyoloji ka-
          nunlar›na dahi ayk›r› bir iddiad›r.


               HAYAT HAYATTAN GEL‹R
               Darwin, kitab›nda hayat›n kökeni konusundan hiç söz etmemiflti.
          Çünkü onun dönemindeki ilkel bilim anlay›fl›, canl›lar›n çok basit bir ya-
          p›ya sahip olduklar›n› varsay›yordu. Ortaça¤'dan beri inan›lan "sponta-
          ne jenerasyon" adl› teoriye göre, cans›z maddelerin tesadüfen biraraya
          gelip, canl› bir varl›k oluflturabileceklerine inan›l›yordu. Bu dönemde
          böceklerin yemek art›klar›ndan, farelerin de bu¤daydan olufltu¤u yay-
          g›n bir düflünceydi. Bunu ispatlamak için de ilginç deneyler yap›lm›flt›.
   290   291   292   293   294   295   296   297   298   299   300