Page 298 - Kuşların ve Uçuşun Kökeni
P. 298

296                 KUfiLARIN VE UÇUfiUN KÖKEN‹

                ¤anüstü derecede kompleks yap›lara sahip olmas›d›r. Canl› hücresi, in-

                sano¤lunun yapt›¤› bütün teknolojik ürünlerden daha karmafl›kt›r. Öyle
                ki bugün dünyan›n en geliflmifl laboratuvarlar›nda bile cans›z maddeler
                biraraya getirilerek canl› bir hücre üretilememektedir.
                     Bir hücrenin meydana gelmesi için gereken flartlar, asla rastlant›lar-
                la aç›klanamayacak kadar fazlad›r. Hücrenin en temel yap› tafl› olan pro-
                teinlerin rastlant›sal olarak sentezlenme ihtimali; 500 aminoasitlik orta-
                                       950
                                                                      50
                lama bir protein için, 10 'de 1'dir. Ancak matematikte 10 'de 1'den kü-
                çük olas›l›klar pratik olarak "imkans›z" say›l›r. Hücrenin çekirde¤inde
                yer alan ve genetik bilgiyi saklayan DNA molekülü ise, ola¤anüstü bir
                bilgi bankas›d›r. ‹nsan DNA's›n›n içerdi¤i bilginin, e¤er ka¤›da dökül-
                meye kalk›lsa, 500'er sayfadan oluflan 900 ciltlik bir kütüphane olufltura-
                ca¤› hesaplanmaktad›r.
                     Bu noktada çok ilginç bir ikilem daha vard›r: DNA, yaln›z birtak›m
                özelleflmifl proteinlerin (enzimlerin) yard›m› ile efllenebilir. Ama bu en-

                zimlerin sentezi de ancak DNA'daki bilgiler do¤rultusunda gerçekleflir.
                Birbirine ba¤›ml› olduklar›ndan, efllemenin meydana gelebilmesi için
                ikisinin de ayn› anda var olmalar› gerekir. Bu ise, hayat›n kendili¤inden
                olufltu¤u senaryosunu ç›kmaza sokmaktad›r. San Diego California Üni-
                versitesi'nden ünlü evrimci Prof. Leslie Orgel, Scientific American dergi-
                sinin Ekim 1994 tarihli say›s›nda bu gerçe¤i flöyle itiraf eder:
                     Son derece kompleks yap›lara sahip olan proteinlerin ve nükleik asitlerin
                     (RNA ve DNA) ayn› yerde ve ayn› zamanda rastlant›sal olarak oluflmalar›
                     afl›r› derecede ihtimal d›fl›d›r. Ama bunlar›n birisi olmadan di¤erini elde et-
                     mek de mümkün de¤ildir. Dolay›s›yla insan, yaflam›n kimyasal yollarla or-
                     taya ç›kmas›n›n asla mümkün olmad›¤› sonucuna varmak zorunda kal-
                     maktad›r. 259
                     Kuflkusuz e¤er hayat›n do¤al etkenlerle ortaya ç›kmas› imkans›z
                ise, bu durumda hayat›n do¤aüstü bir biçimde "yarat›ld›¤›n›" kabul et-
                mek gerekir. Bu gerçek, en temel amac› yarat›l›fl› reddetmek olan evrim
                teorisini aç›kça geçersiz k›lmaktad›r.
   293   294   295   296   297   298   299   300   301   302   303