Page 17 - Devlete ve Yargıya Olan Güveni Yok Etmeye Yönelik Büyük Tehlike: İftiracılık Müessesi
P. 17
“Birey cezaevine girdiğinde kendi gibi olan birçok farklı kişiyle bir
araya gelmektedir. Fakat yaşadığı tüm bu değişikler sonucunda ya-
şadıklarını ailesine, arkadaşlarına istediği zaman anlatamaz. Bu du-
rum kişinin kendisini yalnız hissetmesine sebep olabilir ve gittikçe
topluluk içinde yalnızlık çekme durumunu yaşayabilir. Bunun ya-
nında bulunulan ortamdakilerin toplum tarafından itilen, dışla-
nan kişiler olması da bu durumdaki bir birey için üzücü ve stres
yaratıcı olabilir.” (Öztürkçügil, 1998)
Demirbaş ve Canter’e göre sanık olarak cezaevinde bulunan tu-
tuklular, alınacak cezanın belirsizliği, yaklaşan duruşmanın yarat-
tığı gerginlik sebebiyle zihinsel ve duygusal çöküntüye maruz kala-
bilmektedir:
“Hapislik bir yandan her bir tutuklu/hükümlünün psikolojik özel-
liğine göre, diğer yandan hapisliğin dış durumlarına göre farklı etki
yaptığından herkes için aynı olan bir hapislik psikolojisi bulanma-
maktadır. Bu sebeple tek tek tipik etkiler saptanır (Demirbaş, 2002)
Bu sebeplerden ötürü herkesin cezaevi deneyimleri farklılıklar göste-
rebilir. Cezaevinde kalma sürelerinin kısa olmasıyla uzun olması
arasında önemli fark vardır. Bu, kişinin cezaevinde kaldığı süre bo-
yunca edindiği deneyiminden çok psikolojik olarak etkilenmeden
kalmanın daha zor olması gerçeğinden kaynaklanmaktadır. Ceza-
evinden tahliye edildikten sonra çoğu şeyin keskin bir biçimde değiş-
miş olacağı ve dolayısıyla kişinin eski becerilerini geliştirmek ya da
yenilerini öğrenme zorunluluğu ortaya çıkacağı için, dışarıdaki ha-
yata adapte olmak daha uzun bir süre gerektirmektedir. Sanık ola-
rak cezaevinde bulunma, alınacak cezanın süresinin belirsizliği ve
yaklaşan duruşmanın yarattığı gerginlik zihinsel ve duygusal yön-
den kişiyi yıpratıcı olabilmektedir.” (Canter, 2011)
17