Page 173 - İnanç Gerçekleri
P. 173
Harun Yahya
alanda toplanmas›d›r. fiiddetli çekim alan›, fotonlar› ve en h›zl› parçac›k-
lar› dahi bu bölgede hapseder. Günefl'in 3 kat› büyüklü¤ündeki kütleye
sahip tipik bir y›ld›z›n yanmas› ve patlamas› sonucunda oluflan karade-
li¤in çap› sadece 20 km kadard›r. Kara delikler "kara"d›r, yani do¤rudan
gözlemlemek mümkün de¤ildir. Kendilerini dolayl› olarak, di¤er gök ci-
simlerine uygulad›klar› yüksek çekim güçleriyle belli ederler. Afla¤›da-
ki ayette de k›yamet günü tasvirlerinin yan› s›ra, bir yönüyle de karade-
liklerle ilgili bu bilimsel bulguya iflaret ediliyor olabilir:
Y›ld›zlar 'örtülüp (›fl›klar›) silindi¤i' zaman, (Mürselat Suresi, 8)
Ayr›ca büyük kütleye sahip y›ld›zlar uzayda bükülmeye sebep olur-
lar. Fakat karadelikler sadece uzayda bükülmeye sebep olmaz, ayn› zaman-
da uzay› delip geçerler. Bu sönmüfl y›ld›zlar›n, karadelikler olarak adlan-
d›r›lmalar›n›n nedeni de budur. Tar›k Suresi'nin üçüncü ayetinde ise "de-
len y›ld›z"dan söz edilmektedir:
Gö¤e ve Tar›k'a andolsun, Tar›k'›n ne oldu¤unu sana bildiren ne-
dir? (Karanl›¤›) Delen y›ld›zd›r. (Tar›k Suresi, 1-3)
Ayetin Arapças›nda "delik" anlam›na gelen "sakb" kelime kökünden,
"delik açan, delen ve delip geçen" anlamlar›na gelen "essakibu" ifadesi kul-
lan›lmaktad›r. Karadelikleri tarif eden bilimsel yay›nlarda ise "delik açmak,
delmek" anlamlar›na gelen ‹ngilizce "puncture" kelimesi kullan›lmaktad›r.
Karadeliklerin özelli¤ini ifade etmek için Kuran'da kullan›lan bu kelime
son derece hikmetlidir. Ayette y›ld›zlarla ilgili bu bilgiye de dikkat çekil-
mifl olmas›, Kuran'›n Allah'›n sözü oldu¤unu ispatlayan bir di¤er önemli
bilgidir.
Vurufllu Y›ld›zlar: Pulsarlar
Gö¤e ve Tar›k'a andolsun, Tar›k'›n ne oldu¤unu sana bildiren ne-
dir? (Karanl›¤›) Delen y›ld›zd›r. (Tar›k Suresi, 1-3)
Kuran'›n 86. suresi olan "Tar›k", "tark" kökünden türeyen bir kelime-
dir. Kelimenin as›l manas›, bir ses iflitilecek flekilde fliddetle vurmak, çarp-
mak anlamlar›na gelir. Kelimenin en temel anlam› olan, "vurufl", "fliddet-
le vuran" anlamlar› dikkate al›nd›¤›nda, bu surede çok önemli bir bilim-
171