Page 199 - İnanç Gerçekleri
P. 199
Harun Yahya
ac›lar içinde önce midesi parçalan›r, daha sonra di¤er iç organlar› bu asit ta-
raf›ndan tahrip edilir. Kendi kendini, canl› canl› yiyerek ölür.
Midedeki s›v›n›n, besin geldi¤inde parçalay›c› özellik kazanmas›, bir di-
zi kimyasal ifllem sonucunda gerçekleflir. Sözde evrim süreci içinde, midesin-
de böylesine planl› kimyasal dönüflüm yap›lamayan bir canl› düflünün. Mide-
sindeki s›v› bir türlü parçalay›c› özellik kazanmayan canl›, yediklerini sindi-
remeyecek, karn›nda sindirilmemifl bir yiyecek kütlesi oldu¤u halde, besinsiz-
likten ölecekti.
Konuya bir baflka aç›dan bakal›m. Mide asidini üreten mide hücrele-
ridir. Bu hücreler de, vücudun herhangi bir yerindeki di¤er hücreler de (ör-
ne¤in göz hücreleri) ayn› hücrenin anne karn›nda bölünmesiyle oluflmufl
kardefl hücrelerdir. Dahas› her ikisi de ayn› genetik bilgiye sahiptirler. Ya-
ni her iki hücrenin bilgi bankas›nda hem gözün ihtiyac› olan proteinlerin,
hem de midede kullan›lan asitin genetik bilgisi bulunur. Fakat nereden gel-
di¤i bilinmeyen bir emre uyan göz hücresi, milyonlarca bilgi içinde yal-
n›zca göze ait bilgileri, mide hücresi de mideye ait bilgileri kullan›r. Peki,
göze ait proteinleri niçin üretti¤ini bile bilmedi¤imiz göz hücreleri, bir gün
mide asidini üretmeye bafllasalar -ki mide asidinin nas›l üretilece¤ine ait
bilgilere gerçekten sahiptirler- sonuç ne olur? ‹nsan kendi gözünü oldu-
¤u yerde eritir ve sindirir.
Kendi içimizdeki mükemmel dengeyi incelemeye devam edelim:
Sindirim iflleminin devam› da ayn› derecede planl›d›r. Besinlerin sin-
dirim sistemi taraf›ndan parçalanm›fl, ifle yarayan k›s›mlar›, ince ba¤›rsak
çeperleri taraf›ndan emilerek kana kar›fl›r. ‹nce ba¤›rsa¤›n iç yüzeyi enine
k›vr›mlarla kapl› olup burufluk bir kumafl› and›r›r. Her k›vr›m›n üzerinde
'villus' ad› verilen daha küçük k›vr›mlar vard›r. Bu k›vr›mlar sayesinde em-
me ifllemini yapan ba¤›rsak yüzeyleri muazzam bir flekilde artar. Villusla-
r›n üzerindeki hücrelerin üst k›s›mlar›nda da 'mikrovillus' denilen mikros-
kobik uzant›lar bulunur. Bu uzant›lar birer pompa gibi çal›flarak besinleri
emerler. Dahas› bu pompalar›n içleri, farkl› besinler için farkl› iletim yol-
lar›yla döflenmifl kusursuz bir iletim sistemiyle dolafl›m sistemine ba¤lan-
m›fllard›r. Böylece bu pompalar›n emdikleri besinler, dolafl›m sistemiyle vü-
cudun her yan›na ulaflt›r›l›rlar.
197