Page 240 - Kuran Bilgisi
P. 240

ellerinin takdim etti¤i dolay›s›yla onlara bir kötülük isabet etti¤inde, he-
          men umutsuzlu¤a kap›l›rlar. (Rum Suresi, 36)


          KEND‹ ARALARINDA B‹LE
          ANLAfiMAZLIK ‹Ç‹NDED‹RLER
          Hay›r; o inkâr edenler (bofl) bir gurur ve bir parçalanma içindedirler.
          (Sad Suresi, 2)
          ‹nsanlar tek bir ümmetti. Allah, müjdeciler ve uyar›c›lar olarak peygam-
          berler gönderdi ve beraberlerinde, insanlar›n anlaflmazl›¤a düfltükleri
          fleyler konusunda, aralar›nda hüküm vermek üzere hak kitaplar indirdi.
          Oysa kendilerine apaç›k ayetler geldikten sonra, birbirlerine karfl› olan
          ‘azg›nl›k ve k›skançl›klar›’ yüzünden anlaflmazl›¤a düflenler, o, (Kitap)
          verilenlerden baflkas› de¤ildir. Böylece Allah, iman edenleri, hakk›nda
          ayr›l›¤a düfltükleri gerçe¤e kendi izniyle erifltirdi. Allah, kimi dilerse onu
          do¤ruya yöneltir. (Bakara Suresi,  213)

          B‹RB‹RLER‹N‹ CEHENNEME
          SÜRÜKLERLER
          Böylece her peygambere, insan ve cin fleytanlar›ndan bir düflman k›l-
          d›k. Onlardan baz›s› baz›s›n› aldatmak için yald›zl› sözler f›s›ldarlar.
          Rabbin dileseydi bunu yapmazlard›. Öyleyse onlar› yalan olarak düz-
          mekte olduklar›yla baflbafla b›rak. (En’am Suresi, 112)
          Biz, onlar› atefle ça¤›ran önderler k›ld›k; k›yamet günü yard›m görmez-
          ler. (Kasas Suresi, 41)
          Orada birbirleriyle çekiflip tart›flarak derler ki: “Andolsun Allah’a, biz
          gerçekten apaç›k bir sap›kl›k içindeymifliz,” “Çünkü sizi (yalanc› olanla-
          r›) alemlerin Rabbiyle eflit tutuyorduk. “Bizi suçlu-günahkarlardan bafl-
          ka sapt›ran olmad›.” (fiuara Suresi, 96-99)
          K›yamet gününde kendi günahlar›n›n tümünü ve bilgisizce sapt›rd›kla-
          r›n›n günahlar›n›n bir k›sm›n› yüklenmeleri için. Bak, ne kötü yük yükle-
          niyorlar. (Nahl Suresi, 25)
          Üzerlerine (azab) sözü hak olanlar derler ki: “Rabbimiz, iflte bizim azd›-
          r›p-sapt›rd›klar›m›z bunlar; kendimiz az›p sapt›¤›m›z gibi, onlar› da az-
          d›r›p sapt›rd›k. (fiimdiyse) Sana (gelip onlardan) uzaklaflm›fl bulun-
          maktay›z. Onlar bize tap›yor da de¤illerdi. (Kasas Suresi, 63)

                                   - 213 -
   235   236   237   238   239   240   241   242   243   244   245