Page 141 - Münafığın Sırları
P. 141
Harun Yahya (Adnan Oktar) 139
ğut'un önünde muhakeme olmayı istemektedirler;
oysa onlar onu reddetmekle emrolunmuşlardır. Şey-
tan da onları uzak bir sapıklıkla sapıtmak ister. Onla-
ra: "Allah'ın indirdiğine ve elçiye gelin" denildiğinde,
o münafıkların senden kaçabildiklerince kaçtıklarını
görürsün. (Nisa Suresi, 60-61)
Kendilerine Kitaptan bir pay verilenleri görmedin
mi? Aralarında Allah'ın Kitabı hükmetsin diye çağrı-
lıyorlar da, onlardan bir bölümü yüz çeviriyor. Onlar,
işte böyle arka dönenlerdir. (Al-i İmran Suresi, 23)
2) Kendilerini çok akıllı zannederler
Münafıklar gerçekte akıl sahibi olmadıkları halde "kendi
akıllarına" gereğinden çok fazla güvenirler. İçinde bulundukları
durumun ne derece 'vahim' olduğunu fark edemezler. Yaptık-
ları her hareketin, verdikleri her kararın hep en isabetlisi oldu-
ğu zannı ile yaşarlar. Özellikle de din ahlakı konusunda tek
otorite olarak kendi doğrularını görürler. İçlerinde taşıdıkları
bu çarpık mantık sebebiyle, müminlerin yanlış yolda olduğunu
dahi düşünürler. Nitekim bu mantıksız düşünceleri ayette şöy-
le bildirilir:
Münafıklar ve kalblerinde hastalık olanlar şöyle di-
yorlardı: "Bunları (Müslümanları) dinleri aldattı."
Oysa kim Allah'a tevekkül ederse, şüphesiz Allah, üs-
tün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.
(Enfal Suresi, 49)
Ayetten de anlaşıldığı gibi yalnızca kendilerinin doğru yol-
da olduklarını zannettikleri için, müminlerin aklını da beğen-
mezler. Halbuki müminler dünyada Allah'ın 'temiz akıl' verdiği