Page 156 - Münafığın Sırları
P. 156
154 MÜNAFIĞIN SIRLARI
naklandığını da kavrayamazlar ve sebebini bir türlü anlayama-
dıkları bir bunalım içinde yaşamlarını sürdürürler.
İlk olarak içlerinde nedenini teşhis edemedikleri bir hu-
zursuzluğu sürekli barındırırlar. Aslında bu huzursuzluklarının
nedeni çok açıktır.
Her insanın nefsinde kötülük vardır. Ancak her nefis kö-
tülüğü bildiği gibi, ondan sakınmayı da bilmektedir. Zira Allah
nefse günah ve kötülüğü verirken aşağıdaki ayette ifade edildi-
ği gibi 'ondan sakınmayı' da ilham etmiştir:
Nefse ve ona bir düzen içinde biçim verene, Sonra
ona fücurunu (sınır tanımaz günah ve kötülüğünü) ve
ondan sakınmayı ilham edene (andolsun). Onu arın-
dırıp temizleyen gerçekten felah bulmuştur. Ve onu
(isyanla, günahla, bozulmalarla) örtüp saran da el-
bette yıkıma uğramıştır. (Şems Suresi, 7-10)
Görüldüğü gibi, nefsin içinde nasıl ki insanı kötülüğe çağı-
rıp duran bir yön varsa, aynı zamanda onu durmaksızın iyiliğe
çağıran vicdan da bulunmaktadır. Nefsin sesi şeytanın, vicdanın
sesi ise hakkın sesidir. Münafıklar, sürekli olarak vicdanlarının
sesini duymamazlıktan gelerek, nefislerindeki kötülükleri ön
plana çıkarırlar. İşte bu noktada büyük bir ruhi çatışmaya gir-
miş olurlar ve bunun sonucu olarak da içlerinde daimi bir hu-
zursuzluk yaşarlar.
Sebebini bir türlü teşhis edemedikleri bu huzursuzluk
yanında, sürekli olarak tedirginlik ve korkuyu da içlerinde
barındırırlar. Bütün bu korku ve kaygıların altında yatan neden,
Allah'a olan uzaklıkları, herşeyin O'nun kontrolünde olduğunu
kavrayamamalarıdır. Bilakis olayların kendi kontrollerinde geli-