Page 157 - Münafığın Sırları
P. 157
Harun Yahya (Adnan Oktar) 155
şeceğini zannettikleri için her ayrıntıyı ayrı ayrı hesaplamaları
gerektiğine inanırlar.
Örneğin tüm inkarcılar için olduğu gibi münafıklar için de
nasıl yaşayacakları, insanları nasıl memnun edecekleri, sağlıkla-
rını nasıl koruyacakları, hiçbir hastalığa yakalanmamayı nasıl
başaracakları gibi bir sürü dünyevi endişe kafalarını sürekli
meşgul eden konulardır. Tabii ki hepsi bununla da bitmez;
olayların hiç de kendi düşündükleri gibi gitmediğini görünce
paniğe kapılarak, dünyanın peşinden daha çok koşmaya başlar-
lar. Bu durum öldükleri ana kadar devam eder durur. Tevek-
kül edip, işlerini Allah'a bırakmadıkları, O'na muhtaç oldukları-
nı kabul edemedikleri için, stres ve tedirginlik peşlerini bırak-
maz. Kaygılı ruh yapıları Kuran'da şu şekilde tarif edilir:
... Her çağrıyı kendileri aleyhinde sanırlar... (Münafi-
kun Suresi, 4)
Tüm bu tedirginliklerinin yanında, bir de kendilerini sev-
dirmeye, insanları razı etmeye yönelik çabaları onları daha da
kötü bir duruma düşürür. Zira durmaksızın kötülük işleyen,
günaha batıp yara alan münafıklar, aslında pek çok kişi tarafın-
dan da sevilmezler. Müminlerin nefretini kazandıkları gibi, çev-
relerindeki diğer kişilerin de antipatisini kazanır ve hatta ol-
dukça itici bulunurlar. Allah onları insanlara itici göstermekle,
sevdirmemekle aslında karşılaşabilecekleri en büyük belalar-
dan birini vermiş ve onları dünyada da ahirette de yapayalnız
bırakmış olur.
Allah'ın sevmediği gibi, kimsenin de hoşlanmadığı bu insan-
lar, -hiç olmadıkları halde- kendilerini büyük göstermeye çalı-
şarak, durmadan övünerek, aslında son derece aşağılık bir du-