Page 166 - Münafığın Sırları
P. 166
164 MÜNAFIĞIN SIRLARI
3) Öğüt alacaklarsa öğüt vermek:
İşte bunların Allah kalplerinde olanı bilmektedir. O
halde sen, onlardan yüz çevir, onlara öğüt ver ve on-
lara nefislerine ilişkin açık ve etkileyici söz söyle. (Ni-
sa Suresi, 63)
Ayette de görüldüğü gibi Kuran'da, münafıklara etkileyici
öğütlerde bulunulması tavsiye edilmektedir. Bu, onların yaptık-
larının farkına varmaları ve pişman olmaları ihtimali açısından
önemli ve etkili bir yöntemdir. Ancak burada asıl olan, pişman
olmaları ihtimaline karşılık hatırlatmaların yapılmasıdır. Sonuç-
ta öğüt almadığı sürece, bu kişi din ahlakına karşı savaş açmış
bir kişidir. Bu nedenle, onları dost edinmemek ve onlardan yüz
çevirmek gerektiği de asla unutulmaması gereken bir konudur.
Bilinmelidir ki, müminler bu kişilere ibadet kastıyla, belki
düzelirler diye öğüt verirler. Ancak şu da kesindir ki, verilen
her öğüt, bundan yüz çeviren, kaçınan münafığın cehennemde-
ki azabını arttırır. Münafığa verilen öğüt bir nevi Allah'ın onla-
ra kurduğu bir tuzaktır. Müminlerin içinde bulunmakla, gizli iş-
ler çevirmekle kendilerini 'uyanık' zanneden münafıklar, mü-
minlerle beraber oldukları sürece aldıkları her öğüdün cehen-
nemde kendileri için kat kat azap olacağını asla kavrayamazlar.
Ve bu şekilde müminlere zarar vermek için tuzaklar kurarken
kendi elleriyle ebedi bir tuzağa düşmüş olurlar.
4) Öğüt almıyorlarsa onları daha fazla
uyarıp-korkutmamak:
İnsanlara iyiliği emredip, onları kötülükten men etmek her
müminin görevidir. Ancak bunun bir sınırı vardır. Allah, öğüt