Page 245 - Münafığın Sırları
P. 245
Harun Yahya (Adnan Oktar) 243
Evrimciler “Australopithecus > Homo habilis > Homo erectus
> Homo sapiens” sıralamasını yazarken, bu türlerin her birinin,
bir sonrakinin atası olduğu izlenimini verirler. Oysa paleoantro-
pologların son bulguları, Australopithecus, Homo habilis ve Homo
erectus’un dünya’nın farklı bölgelerinde aynı dönemlerde yaşa-
dıklarını göstermektedir. (Alan Walker, Science, c. 207, 1980, s.
1103; A. J. Kelso, Physical Antropology, 1. baskı, New York: J. B. Lipin-
cott Co., 1970, s. 221; M. D. Leakey, Olduvai Gorge, c. 3, Cambrid-
ge: Cambridge University Press, 1971, s. 272)
Dahası Homo erectus sınıflamasına ait insanların bir bölümü
çok modern zamanlara kadar yaşamışlar, Homo sapiens nean-
dertalensis ve Homo sapiens sapiens (insan) ile aynı ortamda yan
yana bulunmuşlardır. (Time, Kasım 1996)
Bu ise elbette bu sınıfların birbirlerinin ataları oldukları iddiası-
nın geçersizliğini açıkça ortaya koymaktadır. Harvard Üniversite-
si paleontologlarından Stephen Jay Gould, kendisi de bir evrimci
olmasına karşın, Darwinist teorinin içine girdiği bu çıkmazı şöyle
açıklar:
Eğer birbiri ile paralel bir biçimde yaşayan üç farklı hominid
(insanımsı) çizgisi varsa, o halde bizim soy ağacımıza ne oldu?
Açıktır ki, bunların biri diğerinden gelmiş olamaz. Dahası, bi-
ri diğeriyle karşılaştırıldığında evrimsel bir gelişme trendi gös-
termemektedirler. (S. J. Gould, Natural History, c. 85, 1976, s.
30)
Kısacası, medyada ya da ders kitaplarında yer alan hayali birta-
kım “yarı maymun, yarı insan” canlıların çizimleriyle, yani sırf pro-
paganda yoluyla ayakta tutulmaya çalışılan insanın evrimi senaryosu,