Page 49 - Münafığın Sırları
P. 49

Harun Yahya (Adnan Oktar)                 47


            vaadlerinin mutlaka gerçekleşeceğini, ona uymakla kar elde
            edeceklerini zannederler. Oysa şeytanın vaatleri, yalnızca insa-
            nı cehenneme sürüklemek içindir. Dünyada ve özellikle de ahi-
            rette ona hiçbir fayda sağlamayacaktır. Haşr Suresi'nde şöyle
            buyrulur:
                Şeytanın durumu gibi; çünkü insana 'İnkar et' dedi,
                inkar edince de: 'Gerçek şu ki, ben senden uzağım.
                Doğrusu ben, alemlerin Rabbi olan Allah'tan korka-
                rım' dedi." Sonunda onların akibetleri, şüphesiz ate-
                şin içinde ikisinin de süresiz olarak kalıcı olmalarıdır.
                İşte zalim olanların cezası budur. (Haşr Suresi, 16-
                17)
                Şeytana uymayan, vaatlerine aldanmayan tek topluluk mü-
            minlerdir. Onlar, insanlara durmaksızın kötülüğü fısıldayan
            şeytanın aldatmacalarına, vermek istediği vesveselere açık de-
            ğildirler. Her olayı 'akıl ve vicdan' çerçevesinde değerlendir-
            diklerinden, bu asılsız vaatlere hiçbir şekilde inanmazlar.


                Gerçek yüzlerini şeytana gösterirler

                Münafıklar, müminlere kendilerini 'samimi' tanıtmak için
            yoğun çaba harcarlar. -Amaçlarını daha sonra detaylarıyla ele
            alacağımız- bu samimiyetsizliklerini menfaatleri zarar görene
            kadar ısrarla sürdürürler.
                Müminlerden ayrıldıkları süreye kadar kendilerini gizleyen
            münafıklar, bu süre zarfında gerçek yüzlerini de yalnızca şey-
            tana gösterirler. Allah bir ayette münafıkların bu durumlarını
            şöyle haber vermektedir:
                İman edenlerle karşılaştıkları zaman: 'İman ettik'
                derler. Şeytanlarıyla başbaşa kaldıklarında ise, derler
   44   45   46   47   48   49   50   51   52   53   54