Page 144 - Türk'ün Dünya Nizamı
P. 144

TÜRK’ÜN DÜNYA N‹ZAMI


              de do¤aya getirilebilecek yegane materyalist aç›klama oldu¤u için
              benimsemektedirler.

                   Bazen bunu aç›kça itiraf da ederler. Harvard Üniversitesi'nden
              ünlü bir genetikçi ve ayn› zamanda önde gelen bir evrimci olan Ric-

              hard Lewontin, "önce materyalist, sonra bilim adam›" oldu¤unu

              flöyle itiraf etmektedir:

                         Bizim materyalizme bir inanc›m›z var, 'a priori' (önce-
                         den kabul edilmifl, do¤ru varsay›lm›fl) bir inanç bu. Bizi

                         dünyaya materyalist bir aç›klama getirmeye zorlayan
                         fley, bilimin yöntemleri ve kurallar› de¤il. Aksine, mater-
                         yalizme olan 'a priori' ba¤l›l›¤›m›z nedeniyle, dün-
                         yaya materyalist bir aç›klama getiren araflt›rma

                         yöntemlerini ve kavramlar› kurguluyoruz. Mater-
                         yalizm mutlak do¤ru oldu¤una göre de, ‹lahi bir

                         aç›klaman›n sahneye girmesine izin veremeyiz.        66

                   Bu sözler, Darwinizm'in, materyalist felsefeye ba¤l›l›k u¤runa
              yaflat›lan bir dogma oldu¤unun aç›k ifadeleridir. Bu dogma, mad-

              deden baflka hiçbir varl›k olmad›¤›n› varsayar. Bu nedenle de cans›z,

              bilinçsiz maddenin, hayat› yaratt›¤›na inan›r. Milyonlarca farkl› can-
              l› türünün; örne¤in kufllar›n, bal›klar›n, zürafalar›n, kaplanlar›n, bö-

              ceklerin, a¤açlar›n, çiçeklerin, balinalar›n ve insanlar›n maddenin
              kendi içindeki etkileflimlerle, yani ya¤an ya¤murla, çakan flimflekle,

              cans›z maddenin içinden olufltu¤unu kabul eder. Gerçekte ise bu,

              hem akla hem bilime ayk›r› bir kabuldür. Ama Darwinistler, "‹lahi
              bir aç›klaman›n sahneye girmemesi" için, bu kabulü savunmaya de-

              vam etmektedirler.



              142
   139   140   141   142   143   144   145   146   147   148   149