Page 129 - Şeytanın Bir Silahı Romantizm
P. 129
Harun Yahya (Adnan Oktar)
zevklidir. Ayrı bir derinliği vardır, ayrı bir özel zevki vardır,
Müslümanların bildiği özel bir zevktir. Allah’ı aşk ile tutkuyla sev-
mek zaten muazzam bir nimettir ve aşkla tutkuyla Allah sevildiğin-
127
de insanları da o zaman biz aşkla tutkuyla, Allah rızası için severiz.
Allah’ın tecellisi olarak severiz. O zaman da o bizde derin ve şiddet-
li etki meydana getirir. Yoksa insanda bir şey yok ki. Yani protein, ke-
mik, bağırsak, karaciğer, dalaktan falan oluşmuş bir et yığını, bir şey
yok insanda. Allah’ın tecellisi olduğu için bu kadar şiddetli seviyoruz.
Bu tutkunun nedeni Allah’ın tecellisi olmasıdır. Allah çünkü bize in-
san şeklinde tecelli ediyor beynimizde, bu şekilde görüyoruz. Allah’ı
sevdiğimiz için, insanı seviyoruz biz. Yoksa öbür türlü insan bizim
için hiçbir şey ifade etmez, dünya da hiçbir şey ifade etmezdi. Denizler
bizi korkuturdu, dağlar korkuturdu hatta insan da korkuturdu. İnsanı
gördüğünde insan kaçacak yer arardı. Yani hiçbir şey ifade etmeye-
cekti. Allah’ı sevdiğimiz için, içimizdeki bu aşk ve tutku duygusu şid-
detli olarak ruhumuzda var. Çünkü Allah sonsuz güzel, bize de son-
suz aşk ruhu vermiştir. O devreye girdiğinde mümin olduğunda şa-
hıs, cenneti aşkla seviyor. Cennetin ağaçlarını aşkla seviyor, Cennetin
bitkilerini, insanlarını oradaki vildanları, hurileri hepsini aşkla sevi-
yor, Allah aşkıyla seviyor. Ondan dolayı çok zevk alıyor. Yoksa bir
dinsizi götürsen cennete koysan sıkılır adam bunalır. Cennet köşkleri
onun için hiçbir şey ifade etmez. Cennetteki insanlardan da rahatsız
olur. Ancak imanla bu zevkli oluyor. (Aksu TV, 28 Ocak 2010)