Page 58 - Kuran'da Hicret
P. 58
KURAN'DA H‹CRET
Çünkü Müslümanın yaşamı zaten Allah'a kul olmakla, O'nun
emirlerine uymakla, O'nun beğendiği ahlakı yaşamakla anlam
kazanmaktadır. Allah Kuran'ın "Ben, cinleri ve insanları
yalnızca bana ibadet etsinler diye yarattım." (Zariyat
Suresi, 56) ayetiyle iman edenlere bu gerçeği bildirmiştir. Bir
başka ayette ise, Allah "De ki: Şüphesiz benim namazım,
ibadetlerim, dirimim ve ölümüm alemlerin Rabbi
olan Allah'ındır." (Enam Suresi, 162) sözleriyle bu konuyu
bizlere en hikmetli şekilde açıklamaktadır.
Allah'ın rızasını kazanmak amacı üzerine kurulan bir hayat
içerisinde, Allah'ın emri gereğince bir değişiklik yapmak son
derece kolay olmalıdır. Kimi cahiliye insanları genelde çalıştık-
ları işe, bir mesleğe, bir yere ya da bir fikre saplanıp kalabilir-
ler. Bu nedenle hayatlarında bu yönde bir değişiklik yapmaları
söz konusu olmaz. Tüm hayatlarını hep aynı dar kalıplar içinde
geçirirler. Oysa mümin için durum çok farklıdır. İman sahibi
bir insanın tüm hayatı Allah'ın rızası üzerine kuruludur. Bunun
doğal bir sonucu olarak, bu kişi Allah'ın hükümlerini herşeyin
üstünde tutar.
İşte hicret konusu, iman edenlerin Allah'ın rızası için yaşama-
larından kaynaklanan bu teslimiyetin en önemli örneklerinden
biridir. Allah Tevbe Suresi'nde, dünya hayatına dair menfaatle-
rini ve kendi kurulu düzenlerini, Allah'ın rızasını kazanmaktan
daha üstün tutan insanların nasıl büyük bir "fısk" (yoldan sap-
ma) içine düştüklerini şöyle haber verir:
De ki: "Eğer babalarınız, çocuklarınız, kardeşleri-
56