Page 59 - Kuran'da Hicret
P. 59
Dünyay› Terk Etmek
niz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, az
kar getireceğinden korktuğunuz ticaret ve hoşu-
nuza giden evler, sizlere Allah'tan, O'nun Resulün-
den ve O'nun yolunda cehd etmekten (çaba harca-
maktan) daha sevimli ise, artık Allah'ın emri gelin-
ceye kadar bekleyedurun. Allah, fasıklar toplulu-
ğuna hidayet vermez. (Tevbe Suresi, 24)
Kimi zaman Rabbimizin yukarıdaki ayette bildirdiği dünyaya
ait tüm nimetlerin, hicret durumunda da terk edilmesi gereke-
bilir. Bu nedenle hicret, bir insanın gerçekte iman ehli mi, yok-
sa fısk ehli mi olduğunu ortaya çıkaran önemli bir denemedir.
Tarih boyunca böyle bir denemeyle karşılaşan salih müminler
Allah'ın razı olacağı bir ahlak göstermiş ve çok büyük bir hoş-
nutlukla Allah'ın "hicret" emrine teslim olmuşlardır.
Yakın Çevreyi Terk Etmek
Hicret eden müminler, yalnızca sahip oldukları kurulu düze-
nin imkanlarını değil, o zamana kadar birlikte yaşadıkları, varlı-
ğına alıştıkları insanları da terk etmek durumunda kalmışlardır.
Bunların başında babaları, çocukları, kardeşleri, eşleri ve "aşi-
retleri" gelmiştir. Nitekim hicret, hak ile batılı, mümin ile in-
karcıyı birbirinden ayıran bir tür "furkan" olmuş ve müminler
yakın çevrelerindeki bazı kişilerin inkarlarına şahit olarak, on-
ları terk etmek durumunda kalmışlardır.
Hz. Lut'un önceki bölümde değindiğimiz bir gece içerisinde
gerçekleşen hicreti de buna bir örnektir. Melekler Hz. Lut'a
57