Page 181 - Darwinistler Neleri Düşünmezler ?
P. 181

Adnan Oktar





             içinde bulundu¤u ç›kmaz› ortadan kald›rabilir. Belki bir müddet daha
             evrimin bilim karfl›s›nda ald›¤› yenilgi örtbas edilebilir, ama gerçekler
             en sonunda ortaya ç›kacakt›r. Çünkü evrimci kaynaklar›n hiçbirinde
             evrimi savunmak için kullan›labilecek bilimsel bir veri yoktur. Darwi-
             nist dergilerde, kitaplarda, gazetelerde, televizyon programlar›nda,

             konferanslarda, sadece farkl› evrimcilerin farkl› senaryolar› dile getiri-
             lir. Ancak neticede bunlar birer varsay›mdan, daha do¤rusu spekülas-
             yondan ibarettir. Bu kiflilere, anlatt›klar› hikayenin bilimsel dayana¤›n›
             sordu¤unuzda, bu iddialar›n› hangi bilimsel bulgular›n destekledi¤ini
             görmek istedi¤inizde, alaca¤›n›z cevap büyük bir sessizlikten ibaret
             olacakt›r.
                  Bir kez daha ifade etmek gerekir ki, Darwinistlerin kulland›klar›
             a¤›r, anlafl›lmaz dil ve teknik üslup, evrim teorisinin lehinde hiçbir de-
             lil sunmaz. Bu yöntemin kullan›lmas›n›n tek sebebi göz boyamak, "ev-

             rim bilimseldir" aldatmacas›n› zihinlere yerlefltirmektir. Ancak evrim
             teorisinin gerçek mahiyeti anlafl›ld›kça ve bir aldatmaca üzerine kuru-
             lu oldu¤u insanlara gösterildikçe, art›k bu sahte yöntemler de geçerlili-
             ¤ini ve etkisini yitirmektedir.
                  Nutfeden yarat›lm›fl olan insan Allah'›n ayetlerindendir... Önceden halinin ne
                  idi¤ini sonra ne oldu¤unu düflün! Acaba ins (ins) ve cin biraraya gelseler nutfe-
                  den bir göz, yahut kulak, yahut ak›l, yahut kudret, yahut ilim veya ruh yaratabi-
                  lirler miydi? Ondan kemik, damar, sinir, deri, k›l vesaire yapmaya muktedir olur-
                  lar m›yd›? Bunlar bir tarafa Allah yaratt›ktan sonra insan›n keyfiyyet ve mahi-
                  yetini, varl›¤›n›n künhünü (bir fleyin asl›, cevheri, özü) anlamak isteselerdi bun-
                  dan da aciz kal›rlard›... Allah'›n lütuf ve keremine, o muazzam kudrete ve hik-
                  mete bak›n›z, insan› nas›l kucakl›yor. Ne derece hayreti mucibtir ki (icab eden),
                  duvarda bir resim veya güzel bir hat yahut nak›fl gören kimse durur, hayranl›k-
                  la onlara bakar, sanatkar›n onlar› nas›l yapt›¤›n› düflünür, yapt›¤› iflin ne kadar
                  büyük bir sanat ve maharet oldu¤unu ifade eder de flu muazzam kainata ve
                  Allah'›n mahlukat›na (yaratt›klar›na) bakt›¤› halde, onlar› ve Allah'›n sanat ve
                  hikmetini düflünmekte gaflet eder. 58
                  ‹mam Gazali



                                            179
   176   177   178   179   180   181   182   183   184   185   186