Page 205 - Darwinizm Kuran ile Bağdaşmaz
P. 205

ADNAN OKTAR (HARUN YAHYA)                          203



            yıp orta kulağa iletir; orta kulak aldığı ses titreşimlerini güçlendire-
            rek iç kulağa aktarır; iç kulak da bu titreşimleri elektrik sinyallerine
            dönüştürerek beyne gönderir. Aynen görmede olduğu gibi duyma
            işlemi de beyindeki duyma merkezinde gerçekleşir.
                 Gözdeki durum kulak için de geçerlidir, yani beyin, ışık gibi se-

            se de kapalıdır, ses geçirmez. Dolayısıyla dışarısı ne kadar gürültü-
            lü de olsa beynin içi tamamen sessizdir. Buna rağmen en net sesler
            beyinde algılanır. Ses geçirmeyen beyninizde bir orkestranın senfo-
            nilerini dinlersiniz, kalabalık bir ortamın tüm gürültüsünü duyarsı-
            nız. Ama o anda hassas bir cihazla beyninizin içindeki ses düzeyi öl-
            çülse, burada keskin bir sessizliğin hakim olduğu görülecektir. Net
            bir görüntü elde edebilmek ümidiyle teknoloji nasıl kullanılıyorsa,

            ses için de aynı çabalar onlarca yıldır sürdürülmektedir. Ses kayıt ci-
            hazları, müzik setleri, birçok elektronik alet, sesi algılayan müzik
            sistemleri bu çalışmalardan bazılarıdır. Ancak tüm teknolojiye, bu
            teknolojiyi üretmek için çalışan binlerce mühendise ve uzmana rağ-
            men kulağın oluşturduğu netlik ve kalitede bir sese ulaşılamamıştır.

                 En büyük müzik sistemi şirketinin ürettiği en kaliteli müzik se-
            tini düşünün. Sesi kaydettiğinde mutlaka sesin bir kısmı kaybolur
            veya az da olsa mutlaka parazit oluşur veya müzik setini açtığınız-
            da daha müzik başlamadan bir cızırtı mutlaka duyarsınız. Ancak in-
            san vücudundaki teknolojinin ürünü olan sesler son derece net ve
            kusursuzdur. Bir insan kulağı, hiçbir zaman müzik setinde olduğu

            gibi cızırtılı veya parazitli algılamaz; ses ne ise tam ve net bir biçim-
            de onu algılar. Bu durum, insan yaratıldığı günden bu yana böyle-
            dir. Şimdiye kadar insanoğlunun yaptığı hiçbir görüntü ve ses ciha-
            zı, göz ve kulak kadar hassas ve başarılı birer algılayıcı olamamıştır.
            Ancak görme ve işitme olayında, tüm bunların ötesinde, çok büyük

            bir gerçek daha vardır.
   200   201   202   203   204   205   206   207   208   209   210