Page 65 - Darwinizm Kuran ile Bağdaşmaz
P. 65
ADNAN OKTAR (HARUN YAHYA) 63
Fo sil Araş tır ma la rı Ya ra tı lış Ger çe ği ni
Tas dik Et mek te dir
Önceki bölümde de kısaca özetlediğimiz gibi, bilimsel gelişmeler
doğal seleksiyon ve mutasyonun evrimleştirici bir gücü olmadığını
ispat etmiştir. Ortada bir evrim mekanizması olmadığına göre, geç-
mişte bir evrim de yaşanmış olamaz. Ancak evrimciler bu iddiaların-
dan vazgeçmez ve tüm canlıların yüz milyonlarca yıllık uzun bir za-
man içinde kademe kademe birbirlerinden türediklerini iddia etmeye
devam ederler. Evrimcilerin yanılgıları işte bu mantık içinde gizlidir.
Eğer iddia ettikleri senaryo doğru olsaydı, bu kadar uzun süre içinde
sayısız "ara tür"ün oluşmuş olması, bizim de bu fosil kalıntılarına
rastlamamız gerekirdi.
Evrimcilerin iddialarının mantıksızlığını bütün örneklerde
görmek mümkündür. Örnek olarak balıkların ortaya çıkışını ala-
lım. Evrimciler balıkların, deniz yıldızları veya deniz solucanla-
rı gibi omurgasız deniz canlılarından evrimleştiğini iddia eder-
ler. Öyle ise, bu iki farklı canlı grubu arasında kademeli bir ev-
rim sağlayacak çok sayıda "ara geçiş formu" yaşamış olmalıdır.
Yani hem balık özelliklerine sahip olan, hem de omurgasız
canlı özellikleri taşıyan çok sayıda türün fosil kalıntısına rastla-
mamız gerekir. Ne var ki günümüzde geçmişte yaşamış balıkla-
Evrimcilerin iddia ettikleri ara geçiş formlarına ait fosillerin bir
tanesine bile fosil kayıtlarında rastlanmamıştır. Tarih boyunca
balıklar her zaman balık, kuşlar her zaman kuş, insanlar ise her zaman
insan olarak var olmuşlardır.
HAYALİ ÇİZİM