Page 169 - Vücut Elektriği Mucizesi
P. 169
Adnan Oktar (Harun Yahya) 167
Hiçbir sesin giremediği beyinde, bir kulağa ihtiyaç duymadan, elek-
trik sinyallerini hoşuna giden bir melodi olarak duyan, bundan zevk alan
kimdir?
Beynin içinde bir ele, parmaklara, kaslara ihtiyaç duymadan elek-
trik sinyallerini kadifenin yumuşaklığı olarak hisseden kimdir?
Sıcaklık, soğukluk, kıvam, biçim, derinlik, uzaklık gibi dokunma
duyularını aslının aynısı olarak beyinde kim yaşamaktadır?
Hiçbir kokunun giremediği beynin içinde, çeşit çeşit çiçeklerin ko-
kusunu kim ayırt etmektedir ya da sevdiği yemeğin kokusunu duyunca
iştahı açılan kimdir?
Beynin içinde oluşan bu görüntüleri, bir televizyon ekranından iz-
ler gibi izleyen, izledikleri ile sevinen, üzülen, heyecanlanan, hoşnutluk
duyan, telaşlanan, merak eden kimdir?
Tüm gördüklerini ve hissettiklerini yorumlayacak bilinç kime ait-
tir? Ve bu görüntüleri izleyen, düşünen, sonuç çıkaran, karar veren bi-
linç sahibi varlık kimdir?
Bütün bunları algılayanın, şuursuz atomların oluşturduğu, su, yağ
protein gibi maddelerden meydana gelen beyin olamayacağı açıktır.
Akıl ve vicdan sahibi her insan, hayatı boyunca yaşadığı olayları beyni-
nin içindeki ekranda izleyen varlığın, “ruhu” olduğunu hemen anlaya-
caktır. Her insan göze ihtiyaç duymadan görebilen, kulağa ihtiyaç duy-
madan duyabilen, beyne ihtiyaç duymadan düşünebilen bir ruha sahip-
tir. Ruhun muhatap olduğu algılar evrenini yaratan ve her an yaratmaya
devam eden ise, Yüce Allah’tır. Bir ayette şöyle buyurulmaktadır:
Gerçek şu ki size Rabbinizden basiretler gelmiştir. Kim basiretle-gö-
rürse kendi lehine, kim de kör olursa (görmek istemezse) kendi aley-
hinedir... (En’am Suresi, 104)