Page 166 - Vücut Elektriği Mucizesi
P. 166
164 VÜCUT ELEKTRİĞİ MUCİZESİ
Sonuç:
Zihnimizde Yaratılan Algılar Dünyası
Bu bölümde bahsettiğimiz, duyu organlarının topladığı sinyallerin
beynimizdeki algılanma şekli, bize önemli bir gerçeği daha göstermek-
tedir: Biz dış dünyanın kendisi ile birebir muhatap olamayız. Madde -
biz görsek de görmesek de- dışarıda vardır. Ancak biz maddenin aslına
hiçbir zaman ulaşamayız. Bizim muhatap olduğumuz dünya elektrik
sinyallerinin beynimizdeki yorumlarından ibarettir. (Detaylı bilgi için
bkz. Hayalin Diğer Adı: Madde, Harun Yahya; İdealizm, Matrix Felsefesi ve
Maddenin Gerçeği, Harun Yahya)
Bizim “dış dünya” olarak algıladıklarımız, önceki sayfalarda değin-
diğimiz gibi, yalnızca elektrik sinyallerinin beyinde yarattığı etkilerdir.
Pencerenizden gördüğünüz gökyüzünün mavisi, oturduğunuz koltu-
ğun yumuşaklığı, içtiğiniz kahvenin kokusu, yediğiniz etin lezzeti, duy-
duğunuz telefon sesi, tüm yakınlarınız, hatta bedeniniz elektrik sinyal-
lerinin beyninizdeki yorumudur. Massachusetts Institute of
Technology’de nükleer fizik profesörü olan Gerald L. Schroeder, bu ger-
çekten şöyle bir örnekle bahsetmektedir:
... Ayak parmaklarınızı kımıldatın. Onları hissediyor musunuz? Fakat onla-
rı nerenizde hissediyorsunuz? Ayak parmaklarınızda değil. Ayak parmak-
ları hiçbir şey hissetmez. Onları beyninizde hissediyorsunuz. Vücudundaki
bir uzvu kesilen biri, kesilen bu parçayı hissetmeye -beyinde- devam ettiği-
ni size anlatabilir. Beyin, tüm algıları kaydeden ve sonra bu algıları, vücu-
dun ilgili bölümüne ait zihinsel bir görüntü olarak aksettiren çeşitli harita-
lara sahiptir. Fakat bize ayak parmaklarımızı sanki ayağımızda hissediyor-
muşuz gibi gelir. Ve bu durum sadece ayak parmaklarıyla da sınırlı değil-
dir. Gerçekliğin tamamı, gördüğümüz ve hissettiğimiz, kokladığımız ve
işittiğimiz herşey, beyinde planlanır ve daha sonra bu kaydedilmiş algılar
beyin kabuğu adı verilen 2-4 milimetre kalınlığındaki, buruşuk gri tabaka-
dan bilincimize ulaşır, geri kalan işlemler ise beynimizin en üst noktasında
tamamlanır. Bizim dışımızda, dünyada bir gerçeklik mevcuttur, fakat tec-
rübe ettiğimiz -her dokunuş ve her ses, her görüntü, her koku ve tat- kafa-
mızın içinde ortaya çıkar. 87