Page 78 - Kötülüğün Sessiz Dili
P. 78

76                   KÖTÜLÜ⁄ÜN SESS‹Z D‹L‹

            gözlerini içlerinde sakladıkları kötülükleri yansıtmak için bir
            araç olarak kullanırlar. Mat ve donuk bakışları ile bu bakışları-
            nın sonucunda oluşan cansız, ölüye benzer halleri, bu kişilerin
            en belirgin özelliklerindendir. Cansız bakışlarını destekleyen
            bezgin, bıkkın, yorgun halleri ile genellikle çevrelerindeki in-
            sanlara birtakım mesajlar vermeyi hedeflerler. Kimi zaman dik-
            kat çekip, huzursuzluklarını belli etmek ve bu huzursuzlukla-
            rıyla çevrelerindeki insanları da tedirgin etmeyi planlarlar. Ki-
            mi zaman yine şeytanın etkisiyle bakışlarında sevgi, saygı gibi
            güzel ve olumlu ifadeler oluşmasını engellemek isterler. Kimi
            zaman ise sessiz bir dille kalplerinde öfke, kin, kıskançlık gibi
            olumsuz duygular olduğunu ima etmeye çalışırlar.
               Ancak elbette ki bir insanın böyle şeytani bir irade göste-
            rip, normal insani bir fonksiyonunu baskılaması, saatlerce ke-
            sintisiz olarak anlamsız bakışlarla bakabilmesi son derece güç-
            tür. Zira daha önce de bahsettiğimiz gibi insanın hissettiği tüm
            duygular doğal olarak bakışlarına yansır; bu nedenle içinde ya-
            şadıklarını saklaması zordur. Dolayısıyla sağlıklı ve normal akıl-
            daki bir insanın gözlerini dondurabilmesi, duygularını gözlerin-
            den yansıtmaması için özel olarak güç harcaması; duygularını
            ve tepkilerini belli etmemek için özel irade kullanması gerekir.
            Dahası böyle bir hale girebilmesi için kişinin Kuran'da bildiri-
            len güzel ahlak doğrultusunda değil de şeytanın istekleri doğ-
            rultusunda hareket etmesi gerekir. Yoksa insan karşı tarafı ra-
            hatsız etmek, tedirgin edip huzursuzluk vermek amacıyla se-
            bepsiz yere kendisini böyle bir zorluk içerisine sokmaz. Kişi
            bunu yaparken bir yandan Allah'ın kendisine sürekli olarak
            doğruyu ilham ettiği vicdanının sesini duyar, bir yandan da bu-
            nu bastırmaya çalışır. Bir yandan da şeytana kulak verme ve
            onun ilham ettiklerini yerine getirme gayretindedir. Bu da hem
   73   74   75   76   77   78   79   80   81   82   83