Page 88 - Kötülüğün Sessiz Dili
P. 88

86                   KÖTÜLÜ⁄ÜN SESS‹Z D‹L‹

               Müminler Kuran ahlakıyla hareket etmeleri sebebiyle, tüm
            kusurlarına ve hatalarına rağmen, güzel ahlaka teşvik etmek
            amacıyla, karşılarındaki kişiye sevgi ve şefkat gösterebilirler.
            Bu durumu şeytanın etkisiyle değerlendiren kişiler ise, kendi-
            lerine gösterilen ilgi ve alakanın müminlerin üstün ahlakından
            kaynaklandığını takdir edemezler. Hak ettikleri ve layık olduk-
            ları için böyle bir ilgi gördüklerini düşünürler. Hatta bu durum
            kimi zaman öyle bir hal alır ki, büyüklenme hırsıyla mükemmel
            olduklarını düşünen bu kişiler, kendilerine herkesten çok da-
            ha fazla, abartılı sevgi gösterilerinde bulunulmasını isterler. Ek-
            sik olduğuna kanaat getirdikleri sevgi şekillerini de yererler.
               Ancak bu konudaki fikirlerini ve taleplerini de yine şeytanın
            sinsi yöntemleriyle karşı tarafa hissettirmeye çalışırlar. Hiçbir
            zaman açık açık "ben bundan daha iyisine layığım", "bana her-
            kesten fazla sevgi gösterilsin, herkesten daha üstün olduğum
            hissettirilsin" gibi ifadelerle bu düşüncelerini dile getirmezler.
            Hatta kendilerine bu yönde bir söz söylenecek olsa, bunu ke-
            sinlikle kabul etmez, tüm güçleriyle itiraz ederler. Kalplerinde
            kesinlikle böyle bir büyüklük hissi olmadığını, kendilerini çok
            eksik gördüklerini, çok fazla hatalı yönleri olduğunu bildikleri-
            ni, bu nedenle böyle ayrıcalıklı bir sevgiyi zaten hak ettiklerine
            inanmadıklarını söylerler. Ancak bu savunmalarında elbette ki
            samimi değillerdir. Ama içten içe bunların tam aksine inandık-
            larını bilmektedirler. Şeytanın öğrettiği yöntemle bu konudaki
            gerçek inançlarını gizli bir dille karşı tarafa ifade ederler. Ama
            bir yandan bu durumu reddederek kendilerine samimi bir gö-
            rünüm vereceklerini, bir yandan da bu konudaki gerçek kana-
            at ve taleplerini karşılarındaki insanlara gizlice hissettirebile-
            ceklerini düşünürler. Nitekim dilleriyle reddettikleri düşünce-
            leri, yüz ifadelerindeki hoşnutsuzlukla, ters, ilgisiz, soğuk, res-
   83   84   85   86   87   88   89   90   91   92   93