Page 128 - Sonsuzluk Başlamış Durumda
P. 128
SONSUZLUK BAŞLAMIŞ DURUMDA
diği, O'na karşı itaatkar olduğu takdirde değer kazanır, sonsuzluk
içinde güzel bir yaşam sürdürebilir. Allah'ın kendisine sonsuza ka-
dar cennet görüntülerini göstermesini umabilir.
Allah'ın kullarından istediği son derece açıktır: Kendisi'nin bü-
yüklüğünü takdir etmeleri ve O'nun belirlediği sınırları aşmamala-
rı. Ama kimi insanlar gafletin şiddetinden kendilerini Yaratan Yüce
Allah'ı unutur veya inkar ederler. Bu noktada onları aldatan en
önemli konulardan biri, var zannettikleri kalabalık insan topluluk-
larıdır. Bu kişiler, dostlarını, arkadaşlarını, fikirdaşlarını, aynı zihni-
yeti paylaştıkları tüm insanları var zannettikleri ve tek başına ol-
duklarını unuttukları için böyle azgınca bir tutum sergilerler. Oysa
bir insanın çevresi ne kadar kalabalık olursa olsun sonuçta kendisi
yapayalnız ve tek başınadır. Ve kendisine Allah'tan başka yardım
edebilecek hiçbir kimse yoktur:
… Kendileri için Allah'tan başka bir (vekil) koruyucu dost ve yar-
dımcı bulamayacaklardır. (Nisa Suresi, 173)
İnsanlar, "Ve onların hepsi, kıyamet günü O'na, 'yapayalnız,
tek başlarına' geleceklerdir" (Meryem Suresi, 95) ayetiyle haber ve-
rildiği gibi kıyamet günü de yine Allah'ın Huzuru’na tek başlarına
gideceklerdir. Kendileri gibi Allah'tan ve din ahlakından uzak olan,
bu günleriyle karşılaşacaklarını unutan arkadaşları, dostları ve sev-
dikleri de yanlarında olmayacaktır. Hatta uyup, peşinden gittikleri
şeytan dahi onları terk edecektir:
Çünkü o, gerçekten bana geldikten sonra beni zikirden (Ku-
ran'dan) saptırmış oldu. Şeytan da insanı 'yapayalnız ve yardım-
sız' bırakandır. (Furkan Suresi, 29)
Andolsun, sizi ilk defa yarattığımız gibi (bugün de) 'teker teker,
yapayalnız ve yalın (bir tarzda)' Bize geldiniz ve size lutfettikleri-
mizi arkanızda bıraktınız. İçinizden, gerçekten ortaklar oldukları-
nı sandığınız şefaatçilerinizi şimdi yanınızda görmüyoruz. Andol-
sun, aranızdaki (bağlar) parçalanıp-koparılmıştır ve haklarında
zanlar besledikleriniz sizlerden uzaklaşmıştır. (En'am Suresi, 94)
126