Page 49 - Ölüm Kıyamet Cehennem
P. 49
Harun Yahya (Adnan Oktar) 47
kendilerini bildikleri andan itibaren kendi deyimleriyle “dünya-
larını kurtarmaya” bakarlar. Bu tip insanlar sürekli yeni dünye-
vi planlar, çıkarlar, hedefler peşinde koşarlar; bunlarla oyalan-
maktan ölümü düşünmeye fırsat bulamazlar Hiç ummadıkları
bir anda da hazırlıksız ve şaşkın bir şekilde ölüm gerçeğiyle
karşılaşırlar. Ama artık çok geçtir.
- Doğum yanılgısı: Gafletin sebeplerinden birisi de doğu-
mun varlığıdır. Her gün doğumlar ve ölümler olur. Yeryüzü-
nün nüfusu hiç eksilmez, hatta günden güne artar. İnsan ken-
disini bu döngünün etkisine kaptırınca sanki doğumlar ölümle-
ri telafi ediyor, yaşam böylece dengeleniyor gibi bir yanılgıya
kapılabilir. Bu da ölüme karşı bir gaflet perdesi oluşmasına se-
bep olur. Oysa şu andan itibaren hiçbir doğumun gerçekleş-
meyeceği bir döneme girsek, insanların birbiri ardına öldüğü-
nü ve dünya nüfusunun hızla sıfıra doğru gittiğini görsek... İşte
o zaman ölüm insana tüm dehşetiyle kendisini hissettirir. İnsan
etrafındakilerin birer birer eksildiğini görür ve kaçınılmaz so-
nun er geç kendisine de geleceğini kesin olarak fark eder. Ara-
dan yıllar bile geçse, hala hayatta olanlar ertesi gün sıranın ken-
dilerine gelip gelmeyeceği endişesiyle yatarlar. Ölüm bir an bi-
le akıllarından çıkmaz.
Halbuki olayın aslı da bundan farklı değildir. Yeni doğanla-
rın öleceklere hiçbir etkisi yoktur. Bu, yalnızca psikolojik bir
yanılgıdan ibarettir. Günümüzden 150 yıl önce yaşayanlardan
bugün hiçbiri hayatta değildir. Kendilerinden sonra doğanların
bu kişilerin ecellerine hiçbir faydası dokunmamıştır. Aynı şekil-
de 100 yıl sonra da şu anda yaşayan insanlardan hemen hemen
hiçbirisi kalmayacaktır. Çünkü dünya bir tür durak yeridir; sü-
rekli dolar ve boşalır.