Page 99 - Ölüm Kıyamet Cehennem
P. 99
Harun Yahya (Adnan Oktar) 93
Dağlar yürütülmüş, artık bir serap oluvermiştir. (Ne-
be Suresi, 17-20)
Dağlar, yürütüldüğü zaman. Gebe develer, kendi ba-
şına terkedildiği zaman. Vahşi-hayvanlar, toplandığı
zaman. (Tekvir Suresi, 3-5)
Ve dağların ‘etrafa saçılmış’ renkli yünler gibi olacak-
ları (gün). (Kaaria Suresi, 5)
O gün, taş, toprak ve kayalardan meydana gelen kapkara
dağları bile rengarenk yün parçaları gibi etrafa savuran sınırsız,
kahredici bir güç vardır. İnsan bu gücün, “doğanın gücü” olma-
dığının artık çok iyi farkındadır. Bir zamanlar ilah edindiği, müs-
takil bir güç sahibi zannederek isim taktığı “tabiat ana”, kendi
yok oluşuna bile çare bulamamaktadır. Allah’ı gereği gibi tak-
dir edemeyip inkar eden insanlar kıyamet günü hayatları bo-
yunca yanlış yerlere atfettikleri bu gücün gerçek sahibinin kim
olduğunu anlarlar. Ama bu, artık onlara hiçbir fayda sağlama-
yacaktır. Yaşamları boyunca akıl ve vicdanlarıyla anlayamadık-
ları gerçeği, şimdi dehşetle anlayacaktır.
Bu dehşet, o gün, canlı cansız tüm varlıkları sarmıştır. Kıya-
met günü yaşanan her sahneye bu korku ve dehşet hakimdir.
İnsan, hayvan ve tabiat, hepsi bu ortak korku altında ezilirler.
Artık ne dağlar bildiğimiz heybetli dağlar, ne deniz alıştığımız
engin deniz, ne de gök o eski sınırsız, erişilmez göktür. Güneş,
yıldızlar, bütün evren kıyametin sarsıntısıyla kuşatılmış, kendi-
lerini yaratana boyun eğmiştir. Koskoca dağlar kumdan kaleler
gibi ufalanırlarken, bu dağların, denizlerin, yıldızların yanında
çok daha küçük ve aciz olan insan ise, korku ve telaşının için-
de ezilecek, büyük bir yıkım yaşayacaktır. O günün dehşetin-
den yalnızca Allah’tan korkup sakınan, O’na iman etmiş ve ha-