Page 182 - Risale-i Nur - Şualar
P. 182

184                                                                                                                                  ŞUÂLAR


          ve  faydalarından  mezkûr  dört  delile  sairleri  kıyas  edilse  anlaşılır  ki:
          Hakikat-ı Haşriyenin tahakkuku ve vukuu; İnsaniyetin ulvî Haki-
          katı ve küllî haceti derecesinde kat'îdir. Belki İnsanın midesindeki
          ihtiyacın vücudu, taamların vücuduna delalet ve şehadetinden daha
          zahirdir ve daha ziyade tahakkukunu bildirir. Ve eğer bu Hakikat-ı
          Haşriyenin  neticeleri  İnsaniyetten  çıksa;  o  çok  ehemmiyetli  ve
          yüksek  ve  hayatdar  olan  İnsaniyet  Mahiyeti,  murdar  ve  mikrop
          yuvası bir lâşe hükmüne sukut edeceğini isbat eder. Beşerin idare
          ve  ahlâk  ve içtimaiyatı  ile  çok  alâkadar  olan içtimaiyyun  ve  siya-
          siyyun ve ahlâkiyyunun kulakları çınlasın!..  Gelsinler, bu boşluğu
          ne ile doldurabilirler ve bu derin yaraları ne ile tedavi edebilirler?

             İKİNCİ NOKTA: Hakikat-ı Haşriyenin hadsiz bürhanlarından sair
          Erkân-ı İmaniyeden gelen şehadetlerin hülâsasından çıkan bir bürhanı,
          gayet muhtasar bir surette beyan eder. Şöyle ki:

              Hazret-i  Muhammed  Aleyhissalâtü  Vesselâm'ın  Risaletine  delalet
          eden bütün Mu'cizeleri ve bütün Delail-i Nübüvveti ve Hakkaniyetinin
          bütün  Bürhanları,  birden  Hakikat-ı  Haşriyenin  tahakkukuna  şehadet
          ederek isbat ederler. Çünki  bu Zâtın bütün  Hayatında  bütün  Davaları,
          Vahdaniyetten  sonra  Haşirde  temerküz  ediyor.  Hem  umum
          Peygamberleri  tasdik  eden  ve  ettiren  bütün  Mu'cizeleri  ve  Hüccetleri,
          aynı Hakikate şehadet eder.

                     ۪ ِ
                          ِ

             Hem    ٌهلسربٌو   Kelimesinden  gelen  şehadeti  bedahet  derecesine
                       ه ه  َ
                   ۪ ِ

          çıkaran   ٌهبت ٌ هكٌو  şehadeti de aynı Hakikate şehadet eder.
                        َ
                     ه

             Şöyle  ki:  Başta  Kur'an-ı  Mu'ciz-ül  Beyan'ın  Hakkaniyetini  isbat
          eden  bütün  Mu'cizeleri,  Hüccetleri  ve  Hakikatları,  birden  Hakikat-ı
          Haşriyenin tahakkukuna ve vukuuna şehadet edib isbat ederler. Çünki
          Kur'anın  hemen  üçten  birisi  Haşirdir  ve  ekser  kısa  Surelerinin
          başlarında gayet kuvvetli Âyat-ı Haşriyedir. Sarîhan ve işareten binler
          Âyatıyla aynı Hakikatı haber verir, isbat eder, gösterir. Meselâ:

                                                                             ِ
                                   ِ
                     ِ
           ٌ مي ۪ ظع ٌء َ شٌَةعا ٌ سلاٌَةَلز ٌ ْلزٌناٌم ٌ هكبر ٌاوقَّتا ٌسانلاٌايهَاٌاي َ  ۞ ٌ َٓ  ٌترِوهكٌسمَّشلاٌاذا
                                           ه
                                                  َّ
                                                                            َ
                                َ َّ
                                                              ْ َ

               َ
                         َّ َ
                                       َّ َ
                                    ْ
                              َ
                                                                    ه ْ
                   ْ
                                                      َ ُّ
                                               ه
                                                                 ِّ
   177   178   179   180   181   182   183   184   185   186   187