Page 410 - Risale-i Nur - Şualar
P. 410
412 ŞUALAR
Sıra CEVABLARI
No. HATALAR
Tahdis-i Nimet olarak yazılmıştır. Bunda hiçbir
kimsenin hatırına tefahur gelmez, ancak bir Şü-
kürdür.
45. İlminin vüs'atini Elli-altmış senelik hayat-ı ilmiyesi böyle temed-
ve karihasının dühlere ihtiyaç bırakmadığı gibi, âhir ömründe
genişliğini ve şahsını temeddühten bütün bütün çekindiği, yalnız
zekâsının feyzini ve Hakaik-i İmaniyenin beyanında yanlış etmediği ve
yüksekliğini sırf Kur'anın Feyzinden iktibas ettiğine dair
anlatmak istemiştir. beyanatı, böyle hodfüruşane bir surete çevirmek
büyük bir iftiradır. Hattâ o yanlış, doğru da olsa
meşhur Abdülvehhab-ı Şiranî ve Muhyiddin-i
Arabî gibi pekçok Ehl-i Hakikat Ülema Tahdis-i
Nimet nev'inde bu tarz İhsanat-ı İlahiyeyi çok
defa Kitablarında zikretmişler.
46.47. Kendi Bu hatasında birkaç vecihle yanlışı var. İlahî ve
Kerametine o kadar tabiî olarak iki kısma ayırmak ve tabiata da bir
inanmıştır ki, İlahî Hisse-i İcad vermek, dinde bir yanlış olduğu gibi;
ve tabiî olan bir çok Risale-i Nur'a ve Şakirdlerine gelen zulmün aynı
hâdiseleri, zamanında zelzele gibi müteaddid hâdiselerin
kendisinin ve Tevafukları.. Risale-i Nur'un makbuliyetine ve bir
Risale-i Nur'un Sadaka-i Makbule hükmüne geçtiğine bir İşaret-i
Kerametidir der. Gaybiyedir demesini tefahur zannetmek, iftira
olduğunu herkes bilir.
48. Risale-i Nur'un Bunu Müdafaatımda pek zahir bir hata olduğunu
tokadı olarak isbat ettiğimiz gibi Risale-i Nur'un tokadıdır
vasıflandırmaktadır. denilmemiş, belki Risale-i Nur Sadaka-i Makbule
gibi belaların def'ine vesile olmasından o gizlen-
diği ve müsadere edildiği zamanda bazı belalar
fırsat bulup başımıza gelir denilmiş. Bu ise,
Adalet-i İlahiyenin bir tokadıdır.
49. Muhtelif Cevabı mükerrer verilmiş bir hatayı tekrar etmek,
yerlerde olan garazkârane bir yanlıştır.
zelzeleler ve