Page 528 - Risale-i Nur - Şualar
P. 528
530 ŞUÂLAR
bir işaret tahmin ediyorum. Demek Nurlar ve Kahraman Şakirdleri benim
Vazifelerimi yapacaklar, daha bana hiç ihtiyaç kalmamış. Zâten Nur'un her
bir câmi' cüz'ü ve sarsılmayan hâlis Şakirdlerinin her birisi, benden daha
mükemmel Ders verir.
Said Nursî
* * *
ِ ِ
ِ
هناح بس هم ساب
ُ َ َ
ْ
ْ ُ
E v v e l â : Ben bazı emarelerle tahmin ederim ki, neşredilen
Mecmualarımızdan en ziyade Rehber'e ehemmiyet veriyorlar. Ben zanne-
derim ki; وه Nüktesi" gizli zındık düşmanlarımızın bellerini kırmış,
َ ُ
onların istinadgâhı olan tabiat tagutunu dağıtmış, kesif toprakta bir derece
saklayabilirken şeffaf havada - وه Nüktesi'nden sonra- hiç bir cihetle o
َ ُ
tağutu saklamak imkânı kalmamış ki, küfr-ü inadî ve temerrüd-ü irtidadî
ِ
sebebiyle adliyeyi aldatıp aleyhimize sevkediyorlar. للّٰا ءااش نا Nurlar
ْ َ
ُ ه
َ
adliyeleri lehine çevirip onların bu hücumunu dahi akîm bırakacaklar.
S â n i y e n : Bu sırada, hem Ehl-i Sünnet gazetesi, hem buranın
gazetesi, hem Zübeyr'in hararetli mukabelesi, Nurlarla iştigalleri güzel bir
ilânat hükmüne geçtiler. Benim bedelime, benim hoşuma giden bize dair
bahislerine bakınız, bana bildiriniz.
Said Nursî
* * *
ِ ِ
هناحبس همسا ِ ب
ْ
ُ َ َ ْ ُ
Aziz, Sıddık Kardeşlerim Mehmed, Mustafa, İbrahim, Ceylan!
E v v e l â : Dün dördünüzün hararetli sohbetini gördüm, çok
sevindim, memnun oldum. Ben de yanınızda bulunuyorum gibi ferahla
dinledim. Birden baktım ki, iki tarafınızda sizi dinleyenler var. Yarım saat
devam etti. Merak ettim, kalben dedim: Habbeyi kubbe yapan ve yanlış
mana veren bir casus, dinleyenler içinde bulunmak ihtimali var ki, dikkatle
kulak veriyor ve konuşan Kardeşler ihtiyatsızlıklarından ve sohbetin key-
finden hiç onlara bakmıyorlar, dikkat