Page 547 - Risale-i Nur - Şualar
P. 547

ONDÖRDÜNCÜ  ŞUÂ                                                                                                             549


               Böyle olduğu halde ilmî, İmanî ve ciddî eserler olan Risale-i Nur, o
           kadar büyük bir şevk  ve aşkla ve o kadar sonsuz bir hazla okunuyor ki:
           Sadık  okuyucularını  defalarca  okumak  gibi  kuvvetli  bir  arzuya  sahib
           ediyor. Risale-i Nur'u yazıp okuyanlar, mahkeme kapılarında hayatları the-
           likeye düştüğü halde, bu hârika Eserleri okuduklarını itiraf ve okuyacak-
           larını ilân ediyorlar. İ'dam kararı verileceğini bilseler dahi, bu Sebatlarını
           izhar etmekten çekinmiyorlar. İşte Risale-i Nur'un bir çok Hârikalarından
           şu  hususiyeti,  sizlere  şu  kanaatı  veriyor:  İtiraf  edenler  acaba  canlarını
           yolda mı buldular?

               Demek  Risale-i  Nur'da  ve  Bediüzzaman'da  öyle  yüksek  bir  Hakikat
           var ki ve bunlarda zararlı bir şey yokmuş ki, inkâr etmediler.

               Tahsildeki  talebeler  otorite  ve  disiplinle  idare  edilerek  okutturulur.
           Bediüzzaman  ise  hiçbir  kimseyi  Risale-i  Nur'a  mecbur  etmemiş.  Fakat
           yüzbinlerle okuyucunun çoğu Onu görmeden, Ona sarsılmaz ve kopmaz bir
           bağla Talebe olarak Risale-i Nur'dan Derslerini alıyorlar.

               İşte böyle hârikulâde bir Tedris, yakın ve uzak tarihin hiçbir Medrese-
           sinde görülmemiştir, hiçbir üniversitede rastlanmamıştır.

               Sayın savcı, "Bediüzzaman'a olan hürmetin şekli diğer Müfessir-
           lerde görülemiyor." dedi.

               Doğrudur. Hürmet ve ta'zim büyüklük ve kemalâtın derecesine, minnet
           ve  şükran  da  elde  edilen  istifadenin  mikdarına  göre  olduğuna  nazaran,
           Bediüzzaman'ın Eserlerinden azîm faideler elde ediliyor ki, Ona olan ta'zim
           ve minnetdarlıklar da görülmemiş bir şekilde oluyor.

               Yirminci  asrın  en  büyük  bir  İslâm  Mütefekkiri  ve  Müellifi  olan
           Bediüzzaman'ı  komünist  ve  masonlar  bizlere,  bilhassa  gençliğimize
           tanıtmamağa çalışmışlardır. Fakat uyanık Türk-İslâm milleti ve gençliği, o
           Din Kahramanı Üstadı tanımış, istifade etmiş ve ettirmiştir.

               İşte bunun içindir ki; Bediüzzaman'a karşı olan fevkalâde bağlılık ve
           itimad sarsılmayacaktır.

               Risale-i Nur'daki Âyetler, Kur'an-ı Hakîm'in en büyük Mu'cizesi olan
           hususiyetleri kaybettirilmeden, büyük bir san'at ve meharetle Türkçemize
           Tefsir  edildiği  için;  Risale-i Nur'u  kadın,  erkek,  memur  ve  esnaf, Âlim
           ve  feylesof    gibi    her    türlü    halk    tabakası    okuyup     anlayabiliyor.
   542   543   544   545   546   547   548   549   550   551   552